tag:blogger.com,1999:blog-5591972358591150352024-02-18T23:27:05.117-08:00Kitapsever Sedakahvenin ve kitabın her türlüsüne bayılan sade vatandaş..kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.comBlogger114125tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-5366674909769959562014-10-21T11:44:00.000-07:002014-10-21T11:44:33.669-07:00YAŞASIN FUAR YAKLAŞIYOR :)Hepimizin merakla,sabırsızlıkla beklediği TÜYAP kitap fuarına çok az zaman kaldı canım kitap kurtları arkadaşlarım.Bu yıl da bir çok etkinlik bizleri bekliyor söyleşiler,imza günleri ve daha neler neler...<br />
<br />
Bu yıl beni en çok heyecanlandıran etkinliklerden birisi de Atilla DORSAY,Hülya KOÇYİĞİT ve Tarık AKAN'ın katalacağı fuarın ilk günü Remzi Kitabevinin hazırladığı 100.yılında Türk Sineması adlı panel oldu.Fuarın ilk günü pek gitmeyi sevmiyorum genelde ilk günler daha bir kalabalık geliyor bana nedense ama belki bu panel için gidebilirim eğer meraklısı olanlar varsa bu panel için kaçırmayın derim ben..<br />
<br />
Panellerin,konuşmaların dışında imza günleri de hepimizin iple çektiği organizasyonlar arasında değil mi?Benim için en heyecan verici olanı ve şimdilik öğrenebildiğim sevgili Tess ablamızın yeniden gelecek olması çünkü ilk gelisinde gidememiştim umarım bu yılda kaçırmam.Şimdilik benim imza günlerine dair bilgim sadece bundan ibaret ama sizde varsa yeni gelişmeler öğrenmekten zevk duyarım:) <br />
<br />
Ben listemi yavaş yavaş oluşturmaya başlıyorum peki ya sizin listeniz hazır mı??kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-64012474177803824302014-10-15T12:12:00.002-07:002014-10-15T12:12:50.725-07:00FRANZ KAFKA -MİLENA'YA MEKTUPLAR-<div style="text-align: center;">
<strong><u>KİTABIN ADI:</u></strong>MİLENA'YA MEKTUPLAR</div>
<div style="text-align: center;">
<strong><u>YAZAN:</u></strong>FRANZ KAFKA </div>
<div style="text-align: center;">
<strong><u>ALMANCA ASLINDAN ÇEVİREN:</u></strong>ESEN TEZEL</div>
<div style="text-align: center;">
<strong><u>TÜRÜ:</u></strong>MEKTUP</div>
<div style="text-align: center;">
<strong><u>YAYINEVİ:</u></strong>CAN SANAT YAYINLARI</div>
<div style="text-align: center;">
<strong><u>BASIM:</u></strong>16.BASIM MAYIS 2014</div>
<br />
MİLENA'YA MEKTUPLAR<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEga3P1uNJGwbhibHpP2OmGK6SLlcGKQX8_udYQFpDS8A768qRQSRJKA17OOoib1LOomEOhyphenhyphenEmpYbB2f39d9DsfXg4OwOWgbdgdrNhtu-dcS-ZSIge_vdeept_pRSaHt6YdeHE5RP3DkvsU/s1600/untitled.png" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEga3P1uNJGwbhibHpP2OmGK6SLlcGKQX8_udYQFpDS8A768qRQSRJKA17OOoib1LOomEOhyphenhyphenEmpYbB2f39d9DsfXg4OwOWgbdgdrNhtu-dcS-ZSIge_vdeept_pRSaHt6YdeHE5RP3DkvsU/s1600/untitled.png" /></a>Güzel Milena ve Kafka 1919 yılının sonbaharında ortak dost ve tanıdıklardan oluşan ve aralarında Milena'nın eşininde olduğu bir toplulukta bir araya gelirler ve Milena Kafka'ya eserlerini Çekçeye çevirmek istediğinden söz eder ve böylece o tutkulu hikaye başlamış olur...<br />
<br />
İlk mektuplaşmaları Nisan 1920 de başlıyor Milena ile Kafka'nın ve o sırada Milena Ernst Pollak ile evli ve evliliği ne kadar sarsıntılarla dolu olsada evliliğin kutsallığına inancı tam..Kafka ise üçkez nişanlanmasına rağmen evliliğe pek sıcak bakmamakta.Ve evlilikten kaçışınada hastalığını sebep olarak göstermekte çünkü kendisi verem hastası tıpkı Milena gibi....<br />
<br />
Milena ile Kafka 5 yıl boyunca mektuplaşıyorlar ve sadece üç kez (benim çıkarabildiğim kadarı ile yalnışım olabilir şimdiden özür dilerim.) görüşebiliyorlar..Mektuplaştıkları bu 5 yıl boyunca ortak konuları çeviriler,genel şeyler ve hastalıkları...İkisi de verem hastası olduğu için daha çok sağlık durumları hakkında dertleşiyorlar bu sürede tabi birbirlerine sık sık küsüyorlar özellikle Kafka hastalığının zayıflığının ve Milena'ya duyduğu aşkın etkisi ile daha çok küsmekte...<br />
<br />
Fazla kitaptan bahsetmek istemiyorum sadece seveni,sevileni,savaş döneminde ki yoksulluğu,hastalığı her şeyi barındırıyor okumanızı öneririm<br />
<br />
<u><strong>ALTI ÇİZİLENLER</strong></u>:<br />
<br />
''Uyku en suçsuz varlıktır,uykusuz insansa en suçlu varlık...''(Sayfa:26)<br />
<br />
''Ah şu harika insanlar!Ne kadar iyi ve asiller!Bense ne kadar kötüyüm! İçimi bir görebilselerdi! Söylesem,inanmazlar..''(Sayfa:27)<br />
<br />
''Eğer içimde ki asıl duyguyu kastediyorsanız,o suskun ve eli kolu bağlı.''(Sayfa:35)<br />
<br />
''Şeytanları tarafından işkence edilen insan farkında bile olmadan öcünü en yakınından alır..''(Sayfa:57)<br />
<br />
''Üçüncü bir yolda ilerlemek istiyorum;sana ya da ona değil,yalnızlığa çıkan yolda.''(Sayfa:67)<br />
<br />
''Sözlerinle gülüşün arasında bocalıyorum,sonra da sadece sözlerini duyuyorum;hem ayrıca benim özüm:korku.''(Sayfa:68)<br />
<br />
''Kadınların fazla bir şeye ihtiyaçları yoktur.''(Sayfa:146)<br />
<br />
''Kaybolmak mümkündü,olanaklar sonsuzdu ve insan hayattayken de ölebilirdi.''(Sayfa:151)<br />
<br />
''Ne de olsa her son biraz gerçektir ve hiçlikten ayrılır,ama aynı şekilde,gerçek olandan da mümkün olduğunca uzak durur.''(Sayfa:237)<br />
<br />
''Senin karşında bir ölçüde bağımsızım;bağımlılığım bütün sınırları aştığı için. Burada ''ya-ya da '' ikilemi fazla büyük. Ya benimsin ve o zaman her şey iyi y ada seni kaybederim, o zaman buna kötü bile denemez; hiçbir şey kalmaz ki geriye;kıskançlık,acı,korkaklık,hiçbir şey.Ve bir insana bu kadar bel bağlamak süphesiz rezillik ve işte o yüzden,bunun temellerine dair bir korkuda çörekleniyor içime;ama bu senden kaynaklanan değil,böylesine bel bağlamaya cesaret etmekle ilgili bir korku.''(Sayfa:247)<br />
<br />
<br />
Yeter mi okuma listenize eklemeniz için bence yeterli umarım etkili olmuştur vakit ayırdığınız için teşekkür ederim bir yalnışım,eksiğim olduysa kusura bakmayın canlarımm :)))<br />
kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-27436658311475867022014-10-15T10:06:00.001-07:002014-10-15T10:06:51.286-07:00Selamlar :)Çok uzun zaman oldu blogum ile ilgilenmeyeli tabi bu zaman içerisinde bir sürü olaylar hangimizin hayatında bir sürü şey olmuyor ki zaten değil mi?? Bloguma uzunca bir süre ara vermemin en önemli sebeplerinden birisi iş hayatında yaşadığımız bir olumsuzluk sonucu benimde her tipik Türk genci gibi KPSS'ye girmeye karar vermem ve dershaneye başlayıp koca bir yıl boyunca hayatımı bu sınava bağlamam oldu dolayısıyla bütün sosyal aktivitelerden uzaklaştım kendimi derslere,dershaneye,sorulara adadım koca bir yıl boyunca dershanede yattım kalktım diyebilirim en yakın şahidim instagramda durmadan çözdüğüm soruları,bitirdiğim deneme setlerini paylaşmamı çeken arkadaşlarım oldu hepsine kocaman kocaman teşekkür ediyorum bu süreçte bana katlandıkları için ve söz veriyorum bir daha ne size ne kendime böyle bir işkence çektirmeyeceğim:))<br />
<br />
Sınava hazırlanırken sistemin bu kadar zor,sıkıntılı,stresli,sancılı,yoğun olduğu hakkında en ufak bir fikrim dahi inanın yoktu olsa zaten onca yıl özel sektörün kahrını çekmeye alışkın olduğumdan böyle bir işe kesinlikle kalkışmazdım.Ama gerçekten bu yoğun temponun içinden çıkmış bir insan evladı olarak söyleyebilirim ki gerçekten bu sınava hazırlanan herkes (tanıdığım,tanımadığım) insan üstü bir çaba sarfediyor,herkes işinden,evinden,çocuğundan,eşinden fedakarlık yapıp bütün gücünü ortaya koyuyor çabalıyor ne için 120 dakika sürecek olan belki ileride eşime,çocuğuma,kendime,evime,aileme daha fazla zaman ayırabilirim umudu ile ama sonunda ne oluyor bir çoğumuz için koca bir hiç...Özellikle benim sınavımdan önce giren lisans mezunu arkadaşlarımda hepsi çok çalıştı çabaladı ama maalesef bir çoğunun eline koca bir hiç geçti ve bir çoğu yine bir sürü şeyden fedakarlık edip yine bu sınava girecek ta ki olana dek...Keşke ülkemizde kendimize iyi bir gelecek kurmak bu kadar zor olmasa... Ben ise önlisans olarak girdim sınava ve hala açıklanmadı.. Nasıldı? Dediğinizi duyar gibiyim bu konuda kimseye herhangi bir yorum yapmadım kendimce yapmamayı uygun buldum.Çünkü sınavı bitirip okulun kapısından çıktığım anda içimde ki o kocaman sıkıntı kayboldu gitti öyle bir rahatlama kapladı ki içimi tahmin edemezsiniz bende konuşarak içimde ki rahatlamayı tekrardan bir sıkıntıya dönüştürmek istemedim belki kaçmak olarak nitelendirebilirsiniz olabilir saygı duyarım ama bir sene boyunca sizlerde bizim gibi bu sıkıntıyı çekmiş olsanız emin olun sınavın ''s'' ni bile duymak istemezsiniz bende sonuçlar açıklanana kadar duymak,konuşmak istemiyorum kazanırım,kazanamayabilirim hiçbir fikrim yok inanın ben sınavıma en iyi şekilde hazırlandım,girdim,elimden gelenin en iyisini yaptım ve çıktım benim için geride kaldı oyüzden düşünmüyorum bundan sonrasına sonuçlardan sonra bakacağız..Anlayışınız için teşekkür ederim:) <br />
<br />
Ve bu sınava hazırlanmış,yada hazırlanacak olan ne kadar tanıdığım tanımadığım arkadaşım varsa hepsinin allah yardımcısı olsun ve bütün emeklerinin karşılığını almalarını nasip etsin ki bir daha ki sene bu işkenceyi herşeyden önce kendilerine yaşatmasınlar çünkü o stresin ne demek olduğunu ancak bu sınava hazırlananlar anlayabilir..Umarım emeklerinin karşılığını alırlar...<br />
<br />
Bu sürede tabii bir çok sosyal aktiviteye ara verdiğim gibi kitaplarımdan da ayrı kaldım çünkü istediğim gibi yoğunlaşamadım,yarım bırakmak istemediğim içinde çok fazla okuyamadım bir kaç ince kitap hariç onlarıda arada bilerek okudum ki bana iyi gelsin diye (neler olduğunu daha sonra sizinle paylaşacağım.) Sınavdan sonrada hemen okumaya başladım ilk sırayı da en çok okumak istediğim 'Kafka'nın Milena'ya Mekuplar' aldı ince bir kitap olmasına rağmen bilerek yavaş okudum çünkü sindirmek özümsemek istedim bence sizde okumayı düşünüyorsanız bu şekilde okumalısınız...Birazdan kitap ile ilgili yazımı yazacağım ama önce tam ben bloga tekrar yazsam mı acaba diye düşünüp üşengeçlik ederken beni teşvik eden İNCİRLİ KURABİYEM ZEYNEP'ime çok çok teşekkür ederim seni seviyorum kurabiyem:) kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-60628015663788748682013-05-23T06:29:00.000-07:002013-05-23T06:29:50.392-07:00MİLLİ MÜCADELEDE ÇAMLICA'NIN ÜÇ GÜLÜ-HIFZI TOPUZ<br />
<div style="text-align: center;">
Kitabın Adı: MİLLİ MÜCADELEDE ÇAMLICA'NIN ÜÇ GÜLÜ</div>
<div style="text-align: center;">
Yazarı: HIFZI TOPUZ</div>
<div style="text-align: center;">
Yayınevi: Remzi Kitabevi</div>
<div style="text-align: center;">
Basım: 15</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc1Q5td2dP213lvMeO-lr_v8sM5u3o4PEYKBLohtNDGzseijFctwaoVmD7DAGPrSKpHqiXW_2El4BFE1kJUW9XCWcPbzFlXDgd37RbrwURQuAEnhJ6fwgRKW87TMBijojN_77YM8lf8YE/s1600/3365_0.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc1Q5td2dP213lvMeO-lr_v8sM5u3o4PEYKBLohtNDGzseijFctwaoVmD7DAGPrSKpHqiXW_2El4BFE1kJUW9XCWcPbzFlXDgd37RbrwURQuAEnhJ6fwgRKW87TMBijojN_77YM8lf8YE/s1600/3365_0.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Hepinize selam arkidişler biliyorum ben böyle arada bir kaybolup duruyorum karabatak gibi buraya yazmak istemediğimden değil hem işlerin yoğunluğundan hem de başka sebeplerden (!) uzun zamandır fırsat bulamıyordum ama yeniden elimden geldiğince aranızda olmaya çalışacağım canlarım.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Madem geri döndüm kitabımızda en son okuduğum Çamlıca'nın üç gülü olsun dedim. Milli Mücadelede Çamlıca'nın Üç Gülü İstanbul'un işgal yıllarında Çamlıca tepesinde yaşayan Perihan, Neriman ve Ümran adlı kız kardeşlerin İngiliz yanlısı babaları Hulusi Bey'e rağmen Milli Mücadeleye yaptıkları katkıları, aile ilişkilerini, ilk aşklarını, ilk tecrübelerini yaşamlarına dair ne varsa onları anlatıyor. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ben kitabı beğendim yalnızca kitabın ismi itibari ile Perihan,Neriman ve Ümran'a dair daha çok şey bilmek isterdim yani kitapta daha onların hakkında daha çok bilgi olsun isterdim bunun yerine Milli Mücadele sırasında yaşanılan zorluklar girilen mücadeleler, yapılan planlar anlatılmış. Belki de Çamlıca'nın üç gülü hakkında pek bir şey öğrenemeyişimizin nedeni bu üç kız kardeşin gerçekten yaşayıp yaşamadığı asıl kimliklerinin bilenememesine de borçlu olabiliriz zira yazarımız da kitabın sonunda bunun böyle olduğuna dair bize küçük de olsa bilgi veriyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ben yine de kitabı okumanızı Milli Mücadele sırasında kadın, erkek, genç, yaşlı demeden kocaman bir ülkenin birlik olup nelerin altından kalktığını, neleri göğüslediğini ve sonunda zafere nasıl ulaştıklarını sizlerin de şahit olmanızı isterim. Özellikle bu dönemlerde...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
''Biz Çamlıca'nın üç gülüyüz,</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Aşk bahçesinin bülbülüyüz,</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Dillerde gezer söyleniriz,</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Gamsız yaşarız eğleniriz...'' </div>
kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-42656675410292851812013-05-08T22:50:00.000-07:002013-05-08T22:50:18.196-07:00Bahar'dan dır Bahar'dan...<div style="text-align: center;">
-Ersan abi:'' Neyin var senin bir kaç gündür?''</div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
-Ben: '' Heh efendim abim''??</div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
-Ersan abi: ''Neyin var diyorum kızım kaç gündür ruh gibisin?''</div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
-Ben:''Bişeyim yok abi yorgunum sadece ondandır..-</div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
Ersan abi:'' Bahar'dan dır o bahardan bende öyleyim sabahları zor kalkıyorum''</div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
-Ben: ''Haklısın abicim BAHAR'DAN dır...''</div>
kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-43686588870369058692012-12-02T05:05:00.001-08:002012-12-02T05:05:44.358-08:001Q84-HARUKİ MURAKAMİ<div style="text-align: center;">
ORİJİNAL ADI:1Q84</div>
<div style="text-align: center;">
YAZAN HARUKİ MURAKAMİ</div>
<div style="text-align: center;">
JAPONCA ASLINDAN ÇEVİREN:HÜSEYİN CAN ERKİN</div>
<div style="text-align: center;">
YAYINEVİ:DOĞAN KİTAP</div>
<div style="text-align: center;">
BASIM: 1. BASKI NİSAN 2012</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
'<span style="font-size: large;"><i><b>'Yürekten sevdiğin bir insan varsa,bir kişi olsun yeter,hayatın kurtulmuş demektir...''</b></i></span></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIOVin33ElvXVgN_8Rsc-FkECSKe1Cfy03IfV9AZXbKORDl5APzAvlVBaECbe8R25tRLahx9n2Sw_pN7cga3Mk8FZWQwLXcUzF-k6Jdw5J6ALSyV_5w3JCXN4QvLdtPkO1hY7iGTWlxmI/s1600/1Q84.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIOVin33ElvXVgN_8Rsc-FkECSKe1Cfy03IfV9AZXbKORDl5APzAvlVBaECbe8R25tRLahx9n2Sw_pN7cga3Mk8FZWQwLXcUzF-k6Jdw5J6ALSyV_5w3JCXN4QvLdtPkO1hY7iGTWlxmI/s320/1Q84.jpg" width="238" /></a>1Q84 dün arka kapak yazısı ilk okuduğumda beni öylesine etkilemişti ki bu kitabın asla kötü bir kitap olacağı düşüncesini aklımın ucundan geçrimedim zaten Murakami yazarda nasıl ortaya kötü birşey çıkar ki..Sizce de öyle değil mi?</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Kitap bildiğinizi üzere bir haylı kalın 1256 sayfalık bir kitap ortaya çıkma aşaması tam 3 yıl süren ve Murakami'nin ''3 yıl boyunca bu kitap için hapis hayatı yaşadım'' dediği bir kitap bence değmemiş mi 3 yıl boyunca hapis hayatı yaşamasına elbette ki değimiş.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Fazla bilgi vermek niyetide değilim tabii ki her Murakami kitabında yaptığım gibi ama biraz da olsa konusunda bahseceğim sizlere..Aomame ve Tengo'nun hikayesinde sıra...</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
İki dünya var 1984 ve 1Q84 yıllarında geçen ve bir otoban hattı var iki dünya arasında bir köprü görevi olan.Aomame birgün o otoban çıkışından geçmek zorunda kalır ve hayatının değişeceği 1Q84 yılına adımını atar.Tengo ise tam Aomame'nın 1Q84 yılına adımını attığı zamanda Fukaeri adında bir kızın yazdığı Puppa Havva adında ki metni düzeltmeye ve kitap haline getirmeye başlar..İşte olaylarda bundan sonra hız kazanır.Puppa Havva nasıl bir kitap olmuştur?Little people nedir?Gökyüzünde ki iki ay neyi simgelemektedir??Herşeyden önce bu Puppa Havva'da ki olaylar gerçekleşecek midir?Ve en önemlisi Aomame ve Tengo kavuşabilecek midir??</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Elimden geldiğince anlatmamaya fazla bilgi vermemeye çalıştım inanın çok zor..Benim üzerimde ki etkisi epey fazla oldu 1Q84'ün bir insanı yürekten sevmenin,ona yürekten inanmanın ne demek olduğunu anladım diyebilirim hele ki şu zamanda bunu okuduğum için çok mutluyum.Demem o ki Murakami bir kez daha bana göre hedefi tam oniki den vurmuş şimdi ise sadece yeni bir kitap çıkarmasını beklemek kaldı...</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<u>ALTI ÇİZİLENLER:</u></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''Gerçekte neler olduğunu kendi gözlerinizle görüp,kendi kafanızda yorumlamadıktan sonra hiçbirşey anlamazsını. (Sayfa:14) ''</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''Görünüş sizi aldatmasın,gerçek daima tektir.(Sayfa:21)''</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''İnsanlara bir kez yalan söyleyecek olursak sonsuza kadar yalanları sürdürmek zorunda kalabiliriz.Her şeyimizi de bu yalanlara uydurmamız gerekir.(Sayfa:41) ''</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''Bu dünyada boşluğu doldurulamayacak tek bir kişi bile yoktur.Ne kadar bilgili,ne kadar yetenekli olursa olsun,mutlaka bir yerlerde yerine geçecek bir kişi vardır.Dünya boşluğu dolduralamayacak insanlarla dolu olsaydı,bize büyük sıkıntı yaratırdı.Senin gibi birinin yerine geçecek kimse yok.(Sayfa:114)''</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''Bir şey gibi olmamak,asla kötü değildir.Henüz bir çerçeveye sıkıştırılmadığın anlamına gelir ne de olsa.(Sayfa:163)''</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''Sen içinde bir şeyler taşıyarak yaşıyorsun gibi geliyor bana.Çok ağır şeyler.İlk karşılaştığımız andan itibaren bunu hissedebiliyorum.Senin kararlı ve güçlü gözlerin var.Gerçeği söylemek gerekirse,aynı türden şeyler bende de var.İçimde taşıdığım ağır şeyler.O yüzden anlayabiliyorum.Aceleye gerek yok.Fakat birgün,o şeyleri dışarıya vurnan iyi olur.(Sayfa:186-187)''</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''Hiç kimse,başka bir insanın her şeyini tam anlamıyla öğrenemez.Muhtemelen Tanrı bile.Şeytan bile.(Sayfa:326)''</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br />''Büyük bir boşluğun içinde taşıyordu.Bu dünyanın bir ucunda,çöle benzeyen bir yer gibiydi.Ne kadar su verilirse verilsin,toprağın anında bütün suyu emdiği bir yer.Geriye nemden eser bile kalmadan.Orada hiçbir canlı kök salamaz.Üzerinden kuşlar bile geçmez.İçinde öylesine çorak bir yeri neyin yarattığını Ayumi'den başkası bilemezdi.(Sayfa:494)''</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''Sen dünyaya inanmazsan ve orada aşk olmazsa,hiçbir şey sahtelikten öteye geçmez.Hangi dünyadan olursan ol,ne gibi bir dünya olursa olsun,varsayım ve gerçekleri ayıran çizgi çoğu durumda gözle görülmez.O çizgiyi kalp gözüyle görmekten başka yol yoktur.(Sayfa:618)''</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-78780458818564229722012-10-12T07:54:00.002-07:002012-10-12T08:57:30.211-07:00HAYALLER,İSTEKLER<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZE1VpXAqzxOE6RZQNGxxi9q6U0VpObOLSEfyWPYT01knnC7lnvAptfKNf2E2CZ4sarAflrGWgPmALDJUIwnejSsvuCqOC1_ciXyaJmIRQ2VfKbDk-_7DPPLTzY2Rspswfbrm6dCSoLDI/s1600/268597565246348772_Pwj7EsNf_c.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="239" nea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZE1VpXAqzxOE6RZQNGxxi9q6U0VpObOLSEfyWPYT01knnC7lnvAptfKNf2E2CZ4sarAflrGWgPmALDJUIwnejSsvuCqOC1_ciXyaJmIRQ2VfKbDk-_7DPPLTzY2Rspswfbrm6dCSoLDI/s320/268597565246348772_Pwj7EsNf_c.jpg" width="320" /></a>Bilenler bilir hep bir kitap,kahve,kurabiye üçlemesini içeren bir cafe açmak isterim herkes de aynı şeyi söyler bana ''Seda sen kesinlikle bir kitapçı açmalısın,senin keyif alacağın iş bu ne kadar mutlu olabileceğini düşünebiliyor musun?''derler.Ben de tek hayalim,tek isteğim bu zaten diyorum...</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Evet kesinlikle benim tek hayalim,tek isteğim bir kitapçı açmak ama öyle alelade bir kitapçı değil.İnsanların gelip oturabilecekleri huzurla,zevkle kahvelerini,çaylarını içip kitaplarını okuyabilecekleri,kendilerini evinde hissedebilecekleri bir yer olmalı benim kitap dükkanım.İlla kitap almaları da şart değil gelsinler otursunlar birşeyler içsinler raflardan aldıkları kitaplara zarar vermeden okusunlar yerine koysunlar yeter bana hem onlar bu şekilde huzurlu olurlar hem de okuma istekleri gittikçe gelişir,artar belki benim de bir katkım olur...</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
Bu hayalim gerçekleşse bile şuan ki iş hayatım bittikten sonra olur diye düşünüyorum çünkü kitaplarımı,cafemi bir başkasına emanet etmek kesinlikle istemiyorum.Sabah ilk benimle güne başlasınlar,ilk beni hissetsinler,ben de ilk onların kokularını içime çekerek güne başlıyım istiyorum o yüzden sanırım herkesin emekli olunca dünyayı dolaşma hayali vardır benimde kitapçı açma hayalim var umarım herkesin hayalleri ile birlikte benimkisi de gerçekleşir...kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-72945373680104620262012-10-06T10:55:00.001-07:002012-10-06T10:55:59.200-07:00KİTAPLAR VE ÇİÇEKLER...(TUTUNAMAYANLAR-OĞUZ ATAY)Yaylı kapıyı iterek geçti.Burnuna hafif küflü ve keskin bir kitap kokusu geldi.Kitapçı dükkanlarının özel bir kokusu vardır Olric: nevi şahsına münhasır derler eskiler,işte ondan.Kasada duran genç adam başını kaldırdı ve gülümsedi.Taşra usulü bıyık bırakmış kibar bir adamçKitapçı olabilir: bu sıfata uygun bir adam.Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric.Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli.Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır.Ne yazık,bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde,sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin .Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler,onlara nasıl davranılacağını bilmezler.Bana kalırsa,bir ''kitapları koruma derneği''kurulmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesi önlenmeli.Herkes bu işi yapamaz.Bazı zalim insanlar,binbir itinayla hazırlanan o çiçek gibi kitapları alırlar,hiçbir koruyucu tabakayla sarmadan,evet olduğu gibi üst üste koyarlar;sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar.Zavallı kitapların,özellikle en üstte ve en altta kalanları ,bu işlem sırasında kurban edilirler: kapaklarının üstünde haç biçimi yaralar meydana gelir.Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatılırlar.Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir.Kapaklar,dizgiler,baskılar için gösterilen bunca itinaya yazık olmaz mı? Satıcılar da gelişigüzel dizerler onları: isimlerini bile öğrenmeden.Onlar için en iyi kitap,en çok satılan kitaptır.Müşterinin ne biçim bir insan olduğuna bakmadan,yalnız en çok satılan kitpaları överler onlara.Bu adamları bir imtihandan geçirerek yeterlik belgesi verilmeli Olric: Herkes kitap satamamalı.Cahil kitapçıların,iyi okuyucuları rahatsız etmelerine izin verilmemeli artık.İyi okuyucu az bulunan,ürkek bir kuş gibidir.Kapıdan girer girmez kaçırmamalı onları.Bu çeşit okuyucular,daha kapıdan içeri girer girmez sonsuz bir hürriyet havası duymalıdırlar.Kitapları serbestçe koklayarak başıboş dolaşabilmelidirler.Oysa,bu cahil kitapçılar hemen yanına yaklaşır,tüyler ürpertici kitap adları sayarlar.Kendi akıllarınca müşteriye yararlı olmak isterler.Ne gibi bir kitap istediğinizi sorarlar size: polisiye bir şey mi olsun,yoksa bir aşk romanı mı?Bazı kitapları insanın burnuna sokarak,bunların çok tutulduğunu,herkesin satın aldığını söyleyerek baskı yaparlar.Oysa bu okuyucular,kaçmak için küçük bahaneye bakarlar: uçup giderler hemen.Bu az bulunur kuşların çekingenliğini hep yanlış yorumlarlar aptal kitapçılar.İşte,derler,ne istediğini bilmeyen bir müşteri daha.''Aşkın Günahları''nı sattım gitti.Olmazsa,Gece Kokan Cinayet'i yuttururum.Bu ''iyi'' kitapların uzatmakla,zavallılaranasıl hakaret ettiklerini bilmezler.İnsan bazı kitapçıları kapıda görünce,onların bekleyişinden korkar da içeri adımını atamaz....<br />
<br />
<br />
Tutunamayanlar'ın kitaplarla ilgili bu bölümünü çok çok severim defalarca açar açar okurum sizlerle de paylaşmak istedim.Umarım beğenirsiniz..kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-65056394021879225342012-10-03T02:11:00.001-07:002012-10-03T02:26:34.046-07:00HİÇBİR ŞEY İYİ DEĞİL,HİÇBİR ŞEY!!<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhu1mhHGerPy_u5m_r_u-0hVaaGTI6hC6QWFGq6h3dXw7Lek9OtiBF_AvPGzK4o7XT-S-D5ONkvkxmpJG4KxL6LhBq4KTNtCRxDaldy5UfcA-gS5R_seSInPoN2PEpowa-aJqqIIVrFU5E/s1600/imagesCADP7DTJ.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhu1mhHGerPy_u5m_r_u-0hVaaGTI6hC6QWFGq6h3dXw7Lek9OtiBF_AvPGzK4o7XT-S-D5ONkvkxmpJG4KxL6LhBq4KTNtCRxDaldy5UfcA-gS5R_seSInPoN2PEpowa-aJqqIIVrFU5E/s1600/imagesCADP7DTJ.jpg" /></a>İnsanın hiçbir şeyi mi iyi gitmez?Gitmiyor işte yok olmuyor,hiçbir şey iyi gitmiyor..Neye elimi atsam olmuyor,yapmak istediğim şeyleri yapamıyorum hep bir olumsuzluk çıkıyor onlarda olmuyor engeller çıkıyor sürekli bir olumsuzluk sürekli bir terslik.Olmuyor,gitmiyor,gidemiyor...</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
O kadar sıkkınım,o kadar mutsuzum ki son zamanlarda tahmin edemezsiniz ve bu halim sinirlerimin gergin olmasına aynı zamanda da göstermiş olduğum tepkilere de yansıyor tabii ister istemez ama inanın hiç umurumda bile olmuyor verdiğim bu tepkiler.Çünkü çevremde ki insanları da hiç çekemiyorum bu ara özellikle iş yerindekileri (bir arkadaşım hariç çünkü onunla aynı durumdayız ikimizde bu sıralar)Mümkün olduğunca insanlarla muhattap olmamaya çalışıyorum istemiyorum çünkü konuşmak bile gelmiyor içimden onlarla..</div>
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Bilmiyorum ilgi istiyorum sanırım ama iş yerindekilerden değil elbette çünkü bilirisiniz kendilerini her konuda bilgi sahibi sanıp da ahkam kesmeyi çok iyi becerirler ben de buna hiç gelemem iyicene huysuzlanırım.</div>
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Neyse lafı fazla uzatmaya da gerek yok sanırım sadece bu ara hiçbir şey yeterli değil,hiçbir şey iyi değil,hiçbir şey beni mutlu etmiyor,edemiyor..</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
Dinlediğiniz için teşekkür ederim..kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-90745963167740084872012-09-26T11:47:00.000-07:002012-09-26T11:47:05.801-07:00NİETZSCHE AĞLADIĞINDA-IRVIN D.YALDOMKitabın Adı: NİETZSCHE AĞLADIĞINDA<br />
ORİJİNAL ADI: WHEN NİETZSCHE WEPT<br />
YAZARI: IRVIN D.YALDOM<br />
İNGİLİZCEDEN ÇEVİREN:AYSUN BABACAN<br />
YAYINEVİ: AYRINTI YAYINLARI<br />
BASIM:46.BASIM 2012<br />
<br />
Nietzsche Ağladığında çok çok sevdiğim iş yerinden hem arkadaşım,hem büyüğüm olan çalışma arkadaşımın bana doğum günü hediyesi hep okumaya çekindiğim bir kitaptı aslında Nietzsche Ağladığında ama korktuğum gibi olmadı tıkır tıkır ilerledi ve uzun zamandır ilk kez bie kitabı okurken bitmesini istemedim keşke daha önce okusaymışım korkmama gerek yokmuş.Bana bu kitabı hediye ettiği içinde ayrıca teşekkür ederim canım kuşuma:))<br />
<br />
Şimdi kitabımızın konusuna gelecek olursak eğer doktor Josef Breuer'ın ve Frederic Nietzsche'yi içine düştüğü amansız ümitsizlik vakasından kurtarabilmek için tedavi etmeye ikna edilmesi ile başlıyor.Zorda olsa doktorumuz ikna etmeyi başarıyor Nietzsche'yi tedavi etmeye başlıyor.İlk önce teşhisini koyuyor doktor Breuer Nietzsche ağır bir migren hastaı meğersem ve içinde bulunduğu bütün septomlar bunu işaret ediyor.Bir kez girdiği migren krizinden tedavisi altına girmeyi reddettiği Breuer kurtarıyor ve Nietzsche doktorunun kulağına o kriz esnasında iki kelime fısıldıyor ''Yardım et!'' bu iki kelimeyi duyan doktor Breuer artık hastasını bırakmamaya kesin karar veriyor...<br />
<br />
Bu olaydan sonra Nietzsche'yi kendisini içinde bulunduğu amansız ümitsizlikten kurtarması kendisine yardım etmesi için ikna ediyor doktor Breuer evet tam tersi bir çare buluyor zira doktor da tıpkı Nietzsche gibi aynı dertten muzdarip bu şekilde kendisini tedavi ettirerel Nietzsche'nın de içinde bulunduğu durumu kendisine itiraf etmesini amaçlıyor sevgili doktorumuz.Bakalım başarılı olabilecek mi??<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKSH2FJsJnhDf_De2NKjZxXpsBHgHrmLyhId90j7I7ScTObhzzWa2qO1Aev8dZNgfB-_Iq423yrmhBhSNP83BdY_-ayr7MK84V9FRpEXeMbluYX_SJMpcssuuGdW9Bfwhaf_PuwSCfWS4/s1600/N%C4%B0ETZCHE+A%C4%9ELADIGINDA.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKSH2FJsJnhDf_De2NKjZxXpsBHgHrmLyhId90j7I7ScTObhzzWa2qO1Aev8dZNgfB-_Iq423yrmhBhSNP83BdY_-ayr7MK84V9FRpEXeMbluYX_SJMpcssuuGdW9Bfwhaf_PuwSCfWS4/s1600/N%C4%B0ETZCHE+A%C4%9ELADIGINDA.jpg" /></a>Evet fazla anlatamak istemiyorum bana kalsa çok yazarım ama eğer benim gibi okuma da gecikenler varsa eğer bir an önce başlasınlar isterim ve altını çizdiğim bir çok cümleden bir kaçını sizinle paylaşırım canlarım<br />
<br />
<br />
<u>ALTI ÇİZİLENLER: </u><br />
<u><br /></u>
''Benim de önümde şafaklar var,ama hiçbiri renkli değil..''(Sayfa:34)<br />
<br />
''Saatlerin,günlerin,yılların koşturmasını durdurmanın bir yolu da yoktu.'' (sayfa:64)<br />
<br />
''Ben hatayı fazla güvenmekle yaptm.Telrar güvenmeye hazır değilim;buna gücüm de yok.''(Sayfa:82)<br />
<br />
''Bir insanın kendine karşı en büyük ödevi hakikati keşfetmektir.''(Sayfa:87)<br />
<br />
''Ümit kötülüklerin en kötüsüdür,çünkü işkenceyi uzatır.''(sayfa:90)<br />
<br />
''Korkuların karanlıktan doğmadığını anladım;korkular da yıldızlar gibi hep oradadırlar,ama gün ışığı onları gizler.'' (Sayfa:214)<br />
<br />
''Aşık,seven kişi değildir;aslında o,sevdiği kişinin mutlak sahibi olmayı amaçlar.Bütün isteği,tüm dünyayı o değerli malından soyutlamaktır.Alıntıları başında nöbet tutan ejderha kadar alçak ruhludur.Dünyayı falan sevmez,tersine tüm diğer canlılara karşı bir umutsuzluk içindedir.'' (Sayfa:218)<br />
<br />
''Tabii acı çekeceksin,görmenin bedelidir bu.Tabii için korkuyla dolacak,yaşamak demek tehlike içinde olmak demektir.Büyümek zordur!!''(Sayfa:244)<br />
<u><br /></u>
<br />kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-44304038369554386172012-09-22T13:04:00.002-07:002012-09-22T13:04:09.449-07:00YOK YERE-RYU MURAKAMİKİTABIN ADI: YOK YERE<br />
ORİJİNAL ADI: IN THE MİSO SOUP<br />
YAZARI: RYU MURAKAMİ<br />
JAPONCA ASLINDAN ÇEVİREN: HÜSEYİN CAN ERKİN<br />
YAYINEVİ: DOĞAN KİTAP<br />
BASIM: 1.BASKI EYLÜL 2007<br />
<br />
Yok Yere Ryu Murakami'nin Şeffaf Mavi'den sonra ki ikinci kitabı aynı zamanda benim de okuduğum ikinci kitabı.Şeffaf Mavi ile aralarında fark var takdir edersiniz ki Yok yere biraz daha gerilim yüklü bir kitap he sizi gerim gerim germiyor tabii o ayrı..<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUtk1vVHZOkJ22e4heIPsR5J3gKrzMgeXaoYo59r8tuocfTOz5YTgVwS6mzO2qQJScm_IdjtRQlSy7FpbuuKP95RA3a2Z2vV6lvloMLpubUakLjE7RyXiJWUFF_Fn1DzMJw7c-6Wc5mnI/s1600/YOK+YERE.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUtk1vVHZOkJ22e4heIPsR5J3gKrzMgeXaoYo59r8tuocfTOz5YTgVwS6mzO2qQJScm_IdjtRQlSy7FpbuuKP95RA3a2Z2vV6lvloMLpubUakLjE7RyXiJWUFF_Fn1DzMJw7c-6Wc5mnI/s320/YOK+YERE.jpg" width="222" /></a>Kitabımızın konusunda değinecek olursak eğer Kenci Japon gece hayatına dair herşeyin pazarlamasını yapan yirmili yaşlarında bir genç arkadaşımız.Günün birinde televizyonda fahişelik yapan genç bir kızın vahşi şekilde cinayete kurban gittiği gün Frank adında Amerikalı bir turistten kendisine rehberlik yapması için telefon alır ve olaylar bundan sonra başlar...<br />
<br />
Frank biraz tuhaf bir kişiliğe sahiptir Kenci'nin içgüdülerine göre ki buda doğrudur.Frank daha küçüklüğünden sorunludur öyle ki ilk cinayetini yedi yaşında işlemiştir bundan sonra başına gelenlerde onu artık insan öldürmekten başka bir şey yapamaz hale getirir.Peki Kenci Frank'in elinden sağa salim kurtulabilecek midir??<br />
<br />
''Yaşama sevincinizin kaynağı olan içinizdeki çocuk,sineklerin kanatlarını koparıp böcekleri yakmayı bıraktı mı?Ryu Murakami'nin sorusu bu.'' HAKAN GÜNDAY...<br />
<br />
<u>ALTI ÇİZİLENLER:</u><br />
<br />
''Her insanın yalan söyleyeceği bir an gelir.Ancak sürekli yalan söyleyen bir insan,yani yalan söylemeyi normalleştirmiş bir insanın,yalan söylediğine idarkı zayıflar ve hatta bazı durumlarda yalan söylediğini bile unutur.Bu tür insanlar tanıyor ve yaklaşmamaya dikkat ediyorum.Bunlar dünyadaki en belalı,en tehlikeli insanlardır.''(Sayfa:41)<br />
<br />
''Kötü niyet,yalnızlık,keder,kızgınlık gibi olumsuz duygulardan doğar.Değerli bir şey elinizden alındığında,sanki bir parçanız bıçakla kesilmiş gibi olur,bir oyuk kalı, işte orada doğar kötü niyet.'' (Sayfa:82)<br />
<br />
''Yalan söylemezlerse yaşamlarını sürdüremeyeceklermiş gibi davranıyordu herkes.''(Sayfa:97)<br />
<br />
''Hayatımın son perdesini senin ellerine bırakıyorum..''(Sayfa:139)<br />
<br />
<br />kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-79684107063929170282012-09-21T12:41:00.001-07:002012-09-21T12:41:15.908-07:00SİSLE GELEN YOLCU-JEAN CHRISTOPHE GRANGE<div style="text-align: center;">
ORİJİNAL ADI: LE PASSAGER</div>
<div style="text-align: center;">
YAZARI:JEAN CHRISTOPHE GRANGE</div>
<div style="text-align: center;">
FRANSIZCA ASLINDAN ÇEVİREN: TANKUT GÖKÇE</div>
<div style="text-align: center;">
YAYINEVİ: DOĞAN KİTAP</div>
<div style="text-align: center;">
BASIM: 1.BASKI HAZİRAN 2012</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Sayılı yazarladandır benim için Grange yeni kitabı çıksada okusak diye beklediğim çok şükür uzun aradan sonra yeni kitabı ile kavuştum da ağzımın tadı ile okudum gerçi ne kadar uzun sürsede bitirmem yine de iyi oldu çünkü çabucak bitirincede pişman oluyorum ''tüh keşke daha yavaş okusaydım'' diye o yüzden bu sefer bir pişmanlığım yok yani geç bittiği için:)) neyse canlarım en iyisi kitabımıza geçelim..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Grange'ın kitaplarından alışkınızı olayların biraz yavaş gelişip sonra birden bire atağa kalkmasına bu kitapta da aynı olay devam etmekte kitap sonradan açılıyor her zamanki gibi ama ne açılmak öyle böyle değil..Mitolojik bir cinayet sonrasında Pierre-Janet İhtisas Hastanesine gelen psişik bir hasta sonucu olaylar başlar.Psikiyatır Mathias Freire.Evsiz Victor Janusz.Ressam Narcisse.Kalpazan Nono.Ve yine psikiyatr François Kubiela.Beş farklı kişi,beş farklı kişilik ve tek bir insan...Kitabımızın konusu aslında bu şekilde özetlenebilir. </div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqHWUuP6hyYsfftLPjbWXa_iM8NxEpMOW164f_idxz-okWVVOTTkUDOwzl3aiKguM08-5NtPt-CrvQEyprcl4dLCJfx7abKaIXewM_x0P99zZGA9DQg21Magwbqo5bNnpxs-g2aU2sZXc/s1600/sisle+gelen+yolcu.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqHWUuP6hyYsfftLPjbWXa_iM8NxEpMOW164f_idxz-okWVVOTTkUDOwzl3aiKguM08-5NtPt-CrvQEyprcl4dLCJfx7abKaIXewM_x0P99zZGA9DQg21Magwbqo5bNnpxs-g2aU2sZXc/s320/sisle+gelen+yolcu.jpg" width="227" /></a></div>
<div style="text-align: left;">
Evet bu kadar kısa şekilde özetleyebilirim kitabımızı beş farklı kişilik ve tek bir insan olarak ki gerçekten de öyle kendini bulma çabası ve müthiş bir kovalamaca aynı zamanda da heyecan var daha ne olsun yani herzaman ki gibi okunulası bir Grange kitabı olmuş sadece sonu biraz bana o kadar koşuşturmadan sonra yavan geldi ama yine de olsun ben beğendim.Tavsiye edilir..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Her ne kadar benim gönlümün birincisi hala Siyah Kan olsada Sisle gelen yolcu da fena değildi:)) </div>
kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-38130769568601960042012-09-11T01:15:00.001-07:002012-09-11T01:15:17.854-07:00ŞEFFAF MAVİ-RYU MURAKAMİSelam canlarım biliyorum epey oldu görüşmeyeli ve şunun da farkındayım Ne okuyorum bölümün de Sisle Gelen Yolcu var ve onun yazısını yazmam gerekiyor ama benden kaynaklı olmayan sebeplerden dolayı epey uzun kaldığı için elimde araya başka bir kitap alayım da kafam yerine gelsin diye düşünerekten Şeffaf Mavi'yi okumaya karar kıldım zira çok merak ediyordum iki Murakami arasında ki farkı okudum anladım sizlerede tavsiye ederim.<br />
<br />
İlk önce size Ryu Murakami hakkında yapmış olduğum araştırmadan bir kaç bilgi vermek istiyorum ki kendisi hakkında bir izlenim edeinebilesiniz diye..<br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; margin-left: 1em; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsugx0F8eVX7D5e2tuqT7c3auX7VtTqrBbucPoSFqePaB0GUY4y2bqq_8d97w_nszWPjXhdHc8w1PZmHsI5oYYzIv6sFiYUFVNbI7NfKliWSz81Au9TzzjoRDZj24Vfq7-x8o__0Tx4EI/s1600/ryu.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" hea="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsugx0F8eVX7D5e2tuqT7c3auX7VtTqrBbucPoSFqePaB0GUY4y2bqq_8d97w_nszWPjXhdHc8w1PZmHsI5oYYzIv6sFiYUFVNbI7NfKliWSz81Au9TzzjoRDZj24Vfq7-x8o__0Tx4EI/s320/ryu.jpg" width="220" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
RYU MURAKAMİ</div>
</td></tr>
</tbody></table>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Ryu Murakami kendisi 1952 Nagasaki doğumlu hem yazar,hem yönetmen,hem senarist.Sanat okulunda okurken kitap yazmaya karar verir ve Şeffaf Mavi'de kendisinin ilk kitabıdır.Yazarıntasvirlerinden dolayı okudukça olayları gözünizde canlandırabiliyorsunuz.(Ki buda bence bir yazarda olması gereken en önemli özelliklerden birisi diye düşünüyorum.)Ryu Murakami'nin ülkemizde tanınmaısına yardımcı olan yazar ise Hakan Günday.Ki zaten Şeffaf Mavi'yi okurken PİÇi aklıma geldi sürekli.Bizim çok sevdiğimiz Haruki Murakami ile aralarında bence çok çok fark var ve iksini kıyaslamak yapılabilecek en büyük yalnışlardan olabilir ama bence yine de denemelisiniz.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;">
KİTAP ADI:ŞEFFAF MAVİ</div>
<div style="text-align: center;">
ORJİNAL ADI:KAGİRİNAKU TOMEİ Nİ ÇİKAİ BURU</div>
<div style="text-align: center;">
YAZAR:RYU MURAKAMİ</div>
<div style="text-align: center;">
JAPONCA ASLINDAN ÇEVİREN:CİHAN ARKIN</div>
<div style="text-align: center;">
YAYIN EVİ:DOĞAN KİTAPÇILIK</div>
<div style="text-align: center;">
BASIM:1.BASIM MART 2007</div>
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Kitabımız iki kültür arasında kalmış bir kasaba da bir grup gencin yaşadıkları vahşi hayatı anlatılıyor.Bu hayatta başınıza gelebilecek bütün olumsuzluklar,kötülükler,bir insanın hayatında yaşamaması gereken herşey var.Fakat bir taraftan baktığınızda da bu gençler bu vahşi hayatı,uyuşturucuyu,işsizliği,fuhuşu özgür iradeleri ile tercih etmişler ve kendilerine ikinci bir çıkar yolu sunmamışlar.Kendi hayatlarını kendilerine yaşanmaz hale getirmişler resmen.</div>
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl_DrgUfjfsARXu0BIKWUDQjfMtBLocU0qIwmiYk1j6Q8gnDJ02OxfJRm61mc-L4v_ifo7ZmvLBeyfPfnxvWxfGh5OUNTMQnk_Q1gmv20xw6mf1qjhPL7rikkXuNGrN0jun_ZHc2T9l28/s1600/%C5%9Feaffaf.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" hea="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl_DrgUfjfsARXu0BIKWUDQjfMtBLocU0qIwmiYk1j6Q8gnDJ02OxfJRm61mc-L4v_ifo7ZmvLBeyfPfnxvWxfGh5OUNTMQnk_Q1gmv20xw6mf1qjhPL7rikkXuNGrN0jun_ZHc2T9l28/s320/%C5%9Feaffaf.jpg" width="225" /></a>Ben Şeffaf Mavi'yi okurken çok etkilendim o bir grup gencin yaşayışları,içinde bulundukları o zorluklar,maruz kaldıkları davranışları okudukça kendimi kitabın içinde buldum.Zaten yazarın tasvirleri ile de kitabın içine girmeniz o bir grup gençten biri olmanız kaçınılmaz oluyor..Kitapların başları benim için ne kadar önemli ise sonları da bir o kadar önemli çünkü o kitap başlayışı ile sizi nasıl içine çekebiliyor ise bitişi ile de sizi bir süre kendisine esir edebiliyor.İşte Şeffaf Mavi'de hem başlayışı,hem bitişi ile beni kendisine çekmeyi ve orada barımdırmayı çok iyi başardı.Sizlere de öneririm.. </div>
kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-12204505119389841722012-08-26T13:47:00.000-07:002012-08-26T13:47:49.030-07:00SAPLANTI-CENK KAYAKUŞ<div style="text-align: center;">
<i><b>KİTAP ADI: SAPLANTI</b></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b>YAZARI:CENK KAYAKUŞ</b></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b>YAYIN EVİ:ALTIN BİLEK YAYINLARI</b></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b>BASIM: BİRİNCİ BASIM MART 2012</b></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b><br /></b></i></div>
<br />
İlk önce bana bu kitabı hediye ettiği için canımın içi,birtanecik Canan Abla'ma çok teşekkür ederim sağolsun varolsun süpersonik bir kitap seçmiş kardeşi için:)))<br />
<br />
Şahsen benim Türk yazarlara karşı olan umudum,inancım her yeni Türk yazar ile tanıştıkça bir kat daha artıyor çünkü nedense ülkemizde onlara karşı bir önyargı var ve bu bana çok yalnış geliyor bilmem siz ne düşünüyorsunuz bu konuda??Hele birde Cenk Kayakuş gibi 1986 doğumlu genç yazarları gördükçe okudukça daha da bir mutlu oluyor bir yandan da kıskanıyorum:) kendisi ile yaşıtız ama onun kitapları var benimse yok:)) Neyse çok uzattım canlarım konuya gelelim..<br />
<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOAodiWZVKPZKqrVj_JUXm7kd7RZ5b6SRP9yGkHh71QkEoKm4uWGX67FyOYjmmXFb6Ujwz3QW04hNBXCzIzRF3U5leFSvmoAyBfG4avtrHT_fZXwMwDhkioC8SmxPGJQobJrENgiMQhTo/s1600/SAPLANTI.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOAodiWZVKPZKqrVj_JUXm7kd7RZ5b6SRP9yGkHh71QkEoKm4uWGX67FyOYjmmXFb6Ujwz3QW04hNBXCzIzRF3U5leFSvmoAyBfG4avtrHT_fZXwMwDhkioC8SmxPGJQobJrENgiMQhTo/s320/SAPLANTI.jpg" width="202" /></a>Kitabımız bir grup üniversite öğrencisinin tesadüf eseri çok eski el yazması bir kitabı bulmaları ile başlıyor.Bu genç arkadaşlar kitabı bulunca epey heyecanlanıyorlar hatta bunun üzerinden prim yapmayı düşünüyorlar fakat işler hiçde bekledikleri gibi gitmiyor.Çünkü bu kitap sandıklarından daha kıymetli ve peşinde bu kitabı saplantı haline getirmiş bir Suriyeli adam bulunmakta.Kitabı milattan önce Azref adında bir zatı muhterem kaleme almış ve içeriği bakımından hiçde hoş şeyler barındırmamakta.Şöyle ki insanların başlarına gelebilecek her türlü felaketler,uğursuzluklar sıralanmış kitapta birbir ve kitabı okuyanların delirerek etraflarına dehşet saçtığı öne sürülmüş ne kadar doğru ne kadar yalnış söyleyemem...<br />
<br />
Sonra olması gerek gibi bu kitap Suriyeli zengin vatadaşın adamları tarafından genç arkadaşlarmızda alınıyor ve sahibine ulaştırılmak için yola çıkartılıyor fakat evdeki hesaplar çarşıya uymuyor.Uçak ile Suriye'ye giderken uçağın içinde çıkan olaylardan dolayı(takdir edersiniz ki olayların çıkmasına kitap sebebiyet veriyor) uçak Bursa'da bir kayak merkezine düşüyor ve olaylar bundan sonra başlıyor...Hakan Geda ve Serkan'da işte uçağın Bursa'ya bu düşüşünden sonra dahil oluyorlar.Kitap da söyledikleri gibi okuyanı deli edecek şeylerden değilde taşıdığı kuduz virüsten dolayı insanların aklını oynattıkları ortaya çıkıyor..<br />
<br />
Suriyeli arkadaşımız ise insanların hayatlarına değer vermedikleri kanısında ve onların hayatlarını ellerinden almak gibi bir plan kurarak bütün insanlığa bir ders verme niyetinde.Peki bunun eski el yazması kitap ile ne gibi bir ilgisi var? İnsanları bekleyen büyük ve acı son ne? Hakan Geda ve Serkan bu durumda ne yapacaklar?İnsanlar bu durumdan kurtarılabilecekler m???<br />
<br />
<br />Ben kitabı çok beğendim başta da dedğim gibi sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap olmuş gayet akıcı okunması kolay tavisye ederim canlarım:)))kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-67471127233019740572012-08-22T22:25:00.000-07:002012-08-22T22:25:10.976-07:00SEVMEK VE NEFRET ETMEK?<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Kilitliyiz...</em></span></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIqnSy5RdFNmr7lO8nyMwVaV9RfZdeywKBRpTHnGoWRbAksxI3WgU40uu1eYSOgimmwerBT34oFre41UXD8SzFzhK7jFMKng3Onpn-qe5JNY-VdL-P8-54DEdWsXdawBzpSReM73AFqco/s1600/2006_nightmare_before_christmas_in_disney_001.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIqnSy5RdFNmr7lO8nyMwVaV9RfZdeywKBRpTHnGoWRbAksxI3WgU40uu1eYSOgimmwerBT34oFre41UXD8SzFzhK7jFMKng3Onpn-qe5JNY-VdL-P8-54DEdWsXdawBzpSReM73AFqco/s320/2006_nightmare_before_christmas_in_disney_001.jpg" width="215" yda="true" /></a><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Gelecek hakkında ise tahminlerimizden başka hiçbir şey yok elimizde.Her ''an'',bir film makarasındaki tek bir kare sadece.Kareler hızla geçiyor.Filmi hızla tüketiyoruz.Tükeniyor.</em></span></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Ve bitiyoruz...</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Güneş kızıla noyadığı gökyüzünü karanlığa gömerek her battığında biz de eksiliyoruz.Bu yüzden acele etmeliyiz.Elimizi çabuk tutmalı,hiçbir şey için beklemeyi göze almamalıyızı.Evet,acele etmeliyiz.</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Düşünüyorum da;zamanın bu kavrayamadığımız basitlikteki akışı içindeki isimsiz varlıklarız sadece.Bir diğerimizin ötekine birisim vermesi hiçbir şeyi değiştirmiyor,Hepimiz isimsiziz.Kimliksiziz.Basitiz.Yapabildiğimiz çok az şey var aslında;sevmek...ve nefret etmek.</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Her ikisini de çok iyi beceriyoruz.</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Tüm düzenimizi bu ikisi üzerine kurmuşuz;sevmek...ve nefret etmek.Dünyadaki bütün saf acı ve katıksız neşe bu ikisinden kaynaklanıyor.Bunu biliyoruz;ancak asla kabullenmiyoruz.</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Nefret ederken öldürebiliyoruz.Bu bizim için çocuk oyuncağı.İşin kötüsü bunu severken de çok rahat yapabiliyoruz.</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Evet...</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Severken de öldürebiliyoruz.</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>Peki öyleyse...merak ediyorum...</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em>...sevmekle nefret etmek arasındaki fark nedir?</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><em> (SAPLANTI SAYFA:138-139)</em></span></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-48221718721328258672012-08-21T10:57:00.002-07:002012-08-21T10:57:39.517-07:00GÖZLERİNİ SIMSIKI KAPAT-JOHN VERDON<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghm6ON_KF9fisWMV4GDQ1zCEwiRW0upCGnsBMMg4qhotUS3WErpH1kSomqELEHtu4y8XCv-brAv2C1BrRinczyglrcE9x_27A0ibLgDhxVDZD08oiOSZFJHviWLDxyw2RGu8J8YyiOKn0/s1600/G%C3%96ZLER%C4%B0N%C4%B0+SIMSIKI+KAPAT.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghm6ON_KF9fisWMV4GDQ1zCEwiRW0upCGnsBMMg4qhotUS3WErpH1kSomqELEHtu4y8XCv-brAv2C1BrRinczyglrcE9x_27A0ibLgDhxVDZD08oiOSZFJHviWLDxyw2RGu8J8YyiOKn0/s320/G%C3%96ZLER%C4%B0N%C4%B0+SIMSIKI+KAPAT.jpg" width="205" /></a></div>
Biraz geç de olsa yeni kitabımız ile karşınızdaym canlarımm:)) Biliyorum geç oldu biraz onun için kusura bakmayın olur mu?? :)<br />
<br />
Kitabımız bildiğiniz gibi Aklından Bir Sayı Tut'un yazarı John Verdon'dan yazarın ilk kitabını şahsen çok beğenmiştim ben sabırsızlıkla ikinci kitabını bekliyordum çıkar çıkmaz aldım ama okuması uzun sürdü :) Şahsen ben Aklından Bir Sayı Tut'u daha çok beğenmiştim bn de bu kitapta güzeldi güzel olmasına ama ben ilkini daha çok beğenmiştim.<br />
<br />
Düğün günün de başı kesilerek öldürülen bir gelin...Evet kitabımız bu şekilde başlıyor gelin öldürülüyor cinayet silahi gayet kolay bir şekilde bulunuyor ama ondan sonrası tam bir muamma kimse çözemiyor,kimse anlayamıyor,ta ki gelinin annesinin artık emekli olan süper dedektif David Gurney'i bu olayı çözmesi için ikna edene kadar...Olaylar bundan sonra başlıyor süper dedektif davayı kabul ediyor araştırdıkça cinayetin altından türlü türlü oyunlar çıkıyor.<br />
<br />
Süper dedektif bakalım bu akıl oyunları ile dolu cinayeti de çözebilecek mi?Hepsi Gözlerini Sımsıkı Kapat'da...<br />
<br />
''Hayatı'nın en büyük süprizi için gözlerini sımsıkı kapat''...kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-26576950939530285602012-08-08T13:31:00.002-07:002012-08-08T13:43:04.230-07:00ERBAİN FIRTINASI-SAYGIN ERSİNSelaaammmm canlarım ben geldimmm:)) Yeni maceram ile karşınızdayım aslında epey oldu kitabı bitireli ama bir türlü fırsat bulup yazamadım malum bu hafta iş başı yaptım ve biraz yoğunluk var ee ben de bira adaptasyon sorunu yaşıyorum o yüzden biraz gecikti kusura bakmayın:))<br />
<br />
Şimdi bu müthiş kitaptan bahsetmek istiyorum sizlere birazcık müsaadeniz ile.Bu kitap ile yani serinin ilk kitabı Zülfikar'ın Hükmü ile sevgili Alkım arkadaşımızın şiddetli tavsiyesi üzerine tanıştık ve çok sevdik nasıl sevmezdik ki?Niran Hatun'u? Bengi Hatun'u?Salih Usta'yı? İlyas Usta'yı? Öyle sevdik ki kitabın ikincisini Erbain Fırtınasını okumak için can attık resmen ben kendi çabalarım ile bulamadım kitabın ikincisini ve üzülüp duruyordum çünkü bu muhteşem seriyi yarım bırakmak içimden gelmiyordu hiç ki imdadıma yine bu kitaba başlamama vesile olan canım arkadaşım Alkım'cığım yetişti o da aradı taradı kitabı benim gibi bulamadı ne yapsak ne etsek diye düşünürken en sonunda canına tak eden arkadaşım Alkım '' Kitabın içeriğini buldum ben bastıracağım kitabı''dedı.Benim de beynimde şimşekler çaktı ''Sen yolla bana ben bastırırım kuzenlerim sağolsun''dedim ve çok heyecanlı bir süreç bizi bekledi.Kitabın içeriğini Alkım'cığım yollar yollamaz kuzenimin başının etini yedim şöyle olacak böyle olacak diye o da sağolsun kırmadı ''Tamam dedi haftasonu sırf senin için çalışır yaparım'' Allah dünyalar benim oldu kitabın kapağını da internetten aldım ve aynı orjinali gibi oldu ee tabii ki bizim kitap biraz coğrafya ders kitapları boyutlarında oldu ya neyse sonunda bastırmayı başarmıştık ya önemli olan o:) Yani anlıyacağınız ikinci kitabı elde etmemiz zor ama güzel oldu:))<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioTOiKSSieudmjcxqGtiTX5eLHa5XUj2qfXIC-LM-bRSHzMJMtOjG4HG_lQtWRrdBHDXFF_YV5BYEDlpj_Co3thL_eTIFff_Wb2IiyCVMqF8oPTCVaTspFaepzFlpRBKDLxfxfkiE1Jow/s1600/IMG-20120808-WA000.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioTOiKSSieudmjcxqGtiTX5eLHa5XUj2qfXIC-LM-bRSHzMJMtOjG4HG_lQtWRrdBHDXFF_YV5BYEDlpj_Co3thL_eTIFff_Wb2IiyCVMqF8oPTCVaTspFaepzFlpRBKDLxfxfkiE1Jow/s320/IMG-20120808-WA000.jpg" width="240" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">işte kendi çabalarımız ile bastırdığımız ERBAİN FIRTINASI.</td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; margin-left: 1em; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwFdI7KM-PX5YVPpSulPMthgfuyi-h2nyVquf9RGkjOnkxiM7BxF8-xxxcTLCSJM3gWkhja9ojvYNXj0j7BKf9VLYWp3Nhu3o0owTpv8pgeShk6xgtUQ_iIBcd3gZ38HI88g6Q8xPDPdk/s1600/SAYGIN+ERS%C4%B0N+KAPAK.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwFdI7KM-PX5YVPpSulPMthgfuyi-h2nyVquf9RGkjOnkxiM7BxF8-xxxcTLCSJM3gWkhja9ojvYNXj0j7BKf9VLYWp3Nhu3o0owTpv8pgeShk6xgtUQ_iIBcd3gZ38HI88g6Q8xPDPdk/s320/SAYGIN+ERS%C4%B0N+KAPAK.jpg" width="221" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kitabın orjinal kapağı..</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Şimdi kitabımıza gelecek olursak eğer.Zülfikar'ın Hükmün'ün kaldığı yerden devam ediyor Erbain Fırtınası aynı heyecan,aynı tepmo,aynı güzellik ile..Bu kez kadro biraz daha kalabalıklaşıyor tabii ee kolay değil girecekleri savaşa topu topu yedi kişi ile giremezler değil mi ama? Hikayeye Geceliler,Rebiiler,Solaklar ve daha bir çok işinin ehli usta ve çıraklar giriyor.Kaybolan emanetleri bulabilmek için herşeyden önce kaçırılan Elif Hatun'u bulmak için.Tabii Elif Hatun gerçekten kaçırılmış ise...<br />
<br />
Yedilerin vakti az.Yedilerin işi zor.Yedilerin önünde bir çok engel var herşeyden önce Yedilerin ustası,ustaların ustası Behruz Usta hasta ve durumu gerçekten iyi değil..Yediler bir de bununla baş etmeye çalışıyor.Ve yediler Alamut'u bulmak zorunda ama nasıl başaracaklar belli değil?? Behruz Usta'nın yokluğunda başı yine her zaman ki gibi Hatunların Hatun'u Niran Hatun çekiyor ve o emanetleri alabilmek için o büyük savaş başlıyor...<br />
<br />
Yediler Alamut'u bulabilecekler mi? Bulsalar bile o aşılmaz kaleyi geçebilip emanetlerine kavuşabilecek ve ömürlerini uzatmaya yarayacak iksiri hazırlayabilecekler mi? Behruz Usta iyileşek mi? Lokman Hekim çıraklarının yardımına koşabilecel mi?? Herşeyden önce Elif Hatun gerçekten kaçtı mı? Kaçırıldı mı? Eğer öyle ise cezası ne olacak??<br />
<br />
Eveett ilgili arkadaşlarımı gereğinden fazla meraklandırdığıma göre üzerime düşen vazifemi yaptım sanırım:)) Mesajı aldınız fazla bekletemyin okuyun ve merakınızı giderin derim çünkü süpersonik bir macera sizleri bekliyor:)))Ve şunu da belirtmeden geçemeyeceğim sanırım üçüncü kitap da var ve asıl zorlu bir macera daha bizi bekliyor gibi duruyor :))kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-31925722135025340322012-08-01T15:03:00.001-07:002012-08-01T15:03:30.917-07:00ON BİR- MARK WATSON<div style="text-align: center;">
KİTABIN ADI: ON BİR </div>
<div style="text-align: center;">
ORJİNAL ADI: ELEVEN</div>
<div style="text-align: center;">
YAZARI:MARK WATSON</div>
<div style="text-align: center;">
ÇEVİREN: DOST KÖRPE</div>
<div style="text-align: center;">
BASKI:MAYIS 2011</div>
<div style="text-align: center;">
YAYIN EVİ:DOMİNGO</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTPa0jrbc51DD6vuxnWFLQxkPtZVxHmc73A60u4Ra8fyX0IpQb0JuSda5EhclZ_S-7tdKKhaFrEFHwgMmVX_r6m0q-HYyMLFWxPuzLGTHVUtxdeQj4HdgleFq56q13VZmMKrE2a44-j0k/s1600/ON+B%C4%B0R-MARK+WATSON.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTPa0jrbc51DD6vuxnWFLQxkPtZVxHmc73A60u4Ra8fyX0IpQb0JuSda5EhclZ_S-7tdKKhaFrEFHwgMmVX_r6m0q-HYyMLFWxPuzLGTHVUtxdeQj4HdgleFq56q13VZmMKrE2a44-j0k/s320/ON+B%C4%B0R-MARK+WATSON.jpg" width="208" /></a></div>
<div style="text-align: left;">
Selam canlarımmm yeni bir macera ile karşınızdayım...:))</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
ON BİR adlı kitabı bana blogda yaptığımız bir çekiliş sonucu Banu arkadaşım hediye etmişti kendisine buradan tekrar teşekkür ediyorum çünkü benim için gerçekten iyi bir seçim yapıp çok güzel bir kitap almış bana.Ki bilirisiniz tanımadığınız birisine hediye kitap almak acayip riskli bir iştir çünkü ne tarz sevdiğini bilmezsiniz blogunda okuduğu kitapları inceleyip tahminlerde bulunarak almaya çalışırsınız oda tabii tahminleriniz tutarsa tabii dediğim gibi tanımadığınız birine kitap hediye etmek hem riskli hem de çok güzeldir.Ama neyse ki Banu arkadaşım gayet iyi bir seçim yapıp bana çok güzel bir kitap hediye etmiş tekrar teşekkürler:))</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Kitabımızın konusuna gelecek olursak eğer kapağında açıklandığı gibi ''BİR AN,ON BİR HAYAT,SONSUZ SONUÇ.'' Buradan ne çıkartırım demeyin dikkatle anlayarak okursanız eğer kapağında ki yazıdan bile çok şey anlayabilirsiniz aslında.Kahramanımız Xavier Ireland asıl adı Chris aslında geçmişini Avusturalya'da bırakıp yeni bir hayat kurmak için Londra'ya yerleşmiş burada da radyo sunuculuğu yapmaya başlamış ve ismini Xavier olarak değiştirmiş ve hayatına başlamış.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Xavier geçmişinde yaptığı iyiliğin sonucu karşılığında bir anlık dalgınlıkla geri dönülemez bir hata yapıyor hayat artık onun için ve etrafındakiler için aynı olmaktan çıkıyor bu yüzden de Xavier yeni hayata başlamanın doğru olacağına inanıyor ve bu yeni yaşantısında ise hiçbir şeye karışmamaya karar veriyor etrafında olan biten herşeye karşı tepkisiz,kayıtsız kalıyor.Aslında yaptığı iş ile takındığı bu tavır birbirine çok tezat çünkü radyo da Gece Hattı adında bir program yapıyor ve sorunlu insanlara tavsiyelerde bulunuyor fakat günlük yaşantısında bunu uygulamaya koyamıyor..Aslında belki de bu davranışlarını günlük hayatında da uygulayabilse marketten çıktıgında bir şahit olduğu ve ayırmaya yanaşmadığı yüzünden bir çocuğun arkadaşları tarafından dayak yemesine engel olabilir ve bu sayede gelişecek olan olayların önüne geçebilirdi...</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Evet aslında buradan bakılınca tuhaf gibi duruyor değil mi?Yani birbiri ile alakasız hayatlar nasıl aslında birbirine bu kadar bağlı diye düşünebilirsiniz haklısınız da ben de düşündüm ve okudukça şaştım kaldım..Aslında gün içinde karşılaştığımız ve önemsiz görüp üzerine düşmediğimiz yada yardımda kaçındığımız bir olay gerçekte çok önemli olup birçok hayatı birbirine bağlayabiliyormuş meğer bunun farkına vardım bu kitabı okurken ve bir çok ders çıkarmaya çalıştım.Onun için size de tavsiye ederim okumanızı eminin sizlerde birçok pay çıkartacaksınız kendinize..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<u>ALTI ÇİZİLENLER:</u></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''Aşkı aramadığını düşünüyorsan bile kendini aşka açık tutman gerek.'' (SAYFA:36)</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''İnsanların söyleyemediklerini anlayabilmek,dillerinin ucundaki hakaretleri görebilmek neredeyse açık konuşmaları kadar kötü bazen'' (SAYFA:83)</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''Farkında olmadan bile bir insanın hayatını değiştirebilirsin.'' (SAYFA:124)</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
''Her şey olacağına varır.Sen istediğini yap.Bazı şeyler olur.Bazı şeyler olmaz.Değil mi?Elimizden bir şey gelmez!Gelir sanırız,ama gelmez! Hepimiz...salağız dostum'' (SAYFA:184)</div>
<br />kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-67806584300030921572012-07-31T07:11:00.004-07:002012-07-31T07:11:56.691-07:00ASLA ARKANA BAKMA-TESS GERRITSEN<div style="text-align: center;">
KİTABIN ADI:ASLA ARKANA BAKMA</div>
<div style="text-align: center;">
ORJİNAL ADI: NEVER SAY DIE</div>
<div style="text-align: center;">
ÇEVİREN: ÖZLEM GÜLTEKİN</div>
<div style="text-align: center;">
BASIM: 1.BASIM NİSAN 2012</div>
<div style="text-align: center;">
YAYIN EVİ:MARTI YAYINCILIK </div>
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_wiff8iJ_jJmMYkajp-uZ9836tdLeWJ_9U1lnFQbY5T34FNNtWWaHIiKzM42Jtfep6jejCBRGhho5OK8Pi3h2FoNXsoOtHVH4iWR0jgIYpujrO8PFo3unGUjtfZCDg3eZFu16LZvsJsI/s1600/asla+arkana+bakma-tess+gerr%C4%B1tsen.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_wiff8iJ_jJmMYkajp-uZ9836tdLeWJ_9U1lnFQbY5T34FNNtWWaHIiKzM42Jtfep6jejCBRGhho5OK8Pi3h2FoNXsoOtHVH4iWR0jgIYpujrO8PFo3unGUjtfZCDg3eZFu16LZvsJsI/s1600/asla+arkana+bakma-tess+gerr%C4%B1tsen.jpg" /></a>Selam canlarımm bu sefer arayı uzun tutmadım dün gece başladığımı dün gece bitirdim özlemişim bu duyguyu:) Eee tabii Tess ablamızın bunda payı epey büyük doğrusu yine yapmış bence yapacağını valla bravo:)<br />
<br />
Kitabımızın konusu efsanevi bir pilot olan Vahşi Bill Maitland'ın bir kaza sonucu uçaklarının içinde ki üç kişi ve taşıdıkları yük ile düşmesi ile başlıyor.Tabii gerçekler acaba bu şekilde mi? Yani o uçak acaba gerçekten doğla nedenlerden ötürü mü düştü yoksa düşürüldü mü? Uçağın içinde boynunda ki o tuhaf madalyon ile bulunan esrarengiz yolcu kimdi? Acaba Bill bir vatan haini miydi?Herşeyden önemlisi acaba efsanevi pilot Vahşi Bill aradan yirmi yıl geçmesine rağmen hala yaşıyor muydu??<br />
<br />
İşte Willy Maitland'ı da Amerika'dan taaa Bangkong'a Vietnama'a kadar götüren sorular bunlardı.General Kistner'ın evinde yaptığı görüşmeden çıkıp kaldığı otele doğru gitmek üzere aracını arayan fakat şöförünün kendisini bırakıp gittiğini öğrenen bu sırada tamamen(!) tesadüf eseri General Kistner ile görüşmeye çağırılan Guy Barnard ile karşılaşır ve Guy Willy'i kaldığı otele bırakmak ister ilk başta karşı çıkan Willy daha sonradan mecbur ikna olur ve arabaya bindikleri anda artık ikisi de birbirlerinden ayrılamayacaklarını anlarlar.<br />
<br />
Bence size bu kadar açıklama yeter canlarım acaba Guy ile Willy arasında ki ortak nokta ne?Willy babasını bulabilecek mi? Uçağın düşmesine ya da düşürülmesine sebep olan esrarengiz sır ne?Uçağın içinde ki esrarengiz yolcu kim? Bu ve buna benzer daha bir çok sorunun yanıtı ASLA ARKANA BAKMA'da okumadıysanız bence okumalısınız...<br />
<br />
Yeni maceralarda görüşmek üzeree:)))kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-18132153318282376792012-07-30T09:25:00.001-07:002012-07-30T10:08:12.349-07:00ZEMBEREKKUŞU'NUN GÜNCESİ-HARUKİ MURAKAMİ<div style="text-align: center;">
ORJİNAL ADI: NECİMAKİ-DORİ KURONİKURU </div>
<div style="text-align: center;">
YAZARI: HARUKİ MURAKAMİ</div>
<div style="text-align: center;">
FRANSIZCADAN ÇEVİREN:NİHAL ÖNOL</div>
<div style="text-align: center;">
3.BASKI:KASIM 2010</div>
<div style="text-align: center;">
YAYINEVİ:DOĞAN KİTAP</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
Merhabalar canlarım yeni bir kitap ile karşınızdayım farkındayım buda uzun sürdü ama bahaneye gerek yok ben herşeyin farkındayım yaz gelince sıcaklardan mıdır nedir benim kitap okuma hızımda bir düşüş baş gösteriyor kışın okuduğum kadar hızlı okuyamıyorum bunu anladım bu sene ve bu yüzden gerçekten .ok canım sıkılıyor kitaplığım hiç büyümüyormuş hep yerinde sayıyormuş gibi geliyor üzülüyorum:(( Kış gelsin de bu gidişe bir dur d,iyeyim artık değil mi?? Neyse kitabımıza geçmeden önce Murakami'nin okumadığım sadece 1Q84 kitabının kaldığını onu da en kısa zamanda okuyacağımı belirtmekten ayrı bir zevk duyduğumu da belirtmeden geçemiyiciğim:)<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiJW9b8DGgAlxHzGWZCKczklSrI3EscmEDFFy64X1V-034RlNr7r7d0rwoPo_1uTKOgwd3a9c-xLv-_pevgv1EP8hbSyp6PRq95vVciY4bBNn-ApdT7bt5GRpVDX6x4zNFnHfEg0867Pb4/s1600/ZEMBEREK+KU%25C5%259EUNUN+G%25C3%259CNCES%25C4%25B0-HARUK%25C4%25B0+MURAKAM%25C4%25B0.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiJW9b8DGgAlxHzGWZCKczklSrI3EscmEDFFy64X1V-034RlNr7r7d0rwoPo_1uTKOgwd3a9c-xLv-_pevgv1EP8hbSyp6PRq95vVciY4bBNn-ApdT7bt5GRpVDX6x4zNFnHfEg0867Pb4/s320/ZEMBEREK+KU%25C5%259EUNUN+G%25C3%259CNCES%25C4%25B0-HARUK%25C4%25B0+MURAKAM%25C4%25B0.jpg" width="224" /></a>TORU OKADA: Başkahraman.İşsiz;günlerini ev işleri yaparak geçiriyor.Sussuz bir kuyunun dibine indiği gün hayatı değişiyor...<br />
KUMİKO OKADA: Toru Okada'nın karısı,gazeteci.Ortadan kayboluyor.<br />
MAY KASAHARA:Toru Okada'ya arkadaşlık eden yeniyetme kız.<br />
MALTO KANO: Bedensel zerrecikler takıntısı olan kırmızı şapkalı medyum.<br />
GİRİT KANO: Malto Kano'nun kız kardeşi ve yardımcısı.Geçmişi fiziksel acılar ve intihar girişimleri ile dolu.<br />
NOBORU VATAYA: Kumiko'nın ağabeyi.Toru Okada'nın düşmanı.Kötü politakacı.<br />
TEĞMEN MAMİYA:İkinci Dünya Savaşı'nda sayısız acılar yaşamış,toplama kampalrında kalmış ama bir türlü ölmemiş,yaşamaya mahkum yaşlı adam.<br />
MUSKAT AKASAKA:Toru Okada'yı himaye eden gizemli kadın.<br />
TARÇIN AKASAKA:Muskat Akasaka'nın mükemmel fakat hiç konuşmayan oğlu.<br />
ZEMBEREKKUŞU: Her gün ötüşüyle dünyanın zembereğini kuruyor,ancak görevini bir gün ihmal edince işler karışıyor.<br />
NOBORU VATAYA:Kaybolmasıyla Okada ailesinin hayatının değişmesine neden olan kedi.Namı diğer Uskumru.<br />
<br />
Kitabın arka kapağında kahramanlarımızı tanıtmışlar ve benim de çok hoşuma gittiği için sizinle bunu paylaşmak istedim.Zaten kişilerin karşısında da kim oldukları ve nelere sebebiyet verdikleri belirtildiği için çok fazla bir açıklama da bulunmayacağım sizlere sadece şunu söyleyeceğim evet bir zemberekkuşu var ve birgün ötmüyor dünyanın zembereğini kurmuyor ve olanlar işte ozaman başlıyor.Toru Okada'nın o kuyunun dibine inip hayatının değişmesi de bununla bağlantılı zaten.Kurulu düzende dönen çarklardan bir tanesi yerinden oynadı mı diğer çarklarda hemen onun peşinden gidiveriyor işte Toru Okada'nın başına gelenler bu yönde.<br />
<br />
Dediğim gibi Zemberekkuşu'nun güncesi ile birlikte Murakami'nin geriye sadece 1Q84 kitabı kaldı ve onu da çok merak etmekteyim anlayacağınız üzere ben tam bir Muarakami bağımlısıyım canım bazen bir kitap okurkan Murakami'yi okumayı istiyor ve hemen elimdekini bırakıp daha öncekilerden bir tanesi alıyorum altı çizili olan yerleri okuyorum krizimi geçiyorum:)) Biliyorum aranızda hala Murakami okumayan var erteleyenler var hiç saklanmayın sizleri buradan görebiliyorum:) onun için daha fazla ertelemeyin diyorum ve altı çizili cümlelere geçiyorum sizleri de seviyorum:))<br />
<br />
<u>ALTI ÇİZİLENLER:</u><br />
<br />
''Bir insan için bir başka insanı derinliğine tanımak olası mıdır?Birini gerçekten tanımak,hem zaman hem de içtenlikle harcanacak çaba ister,ama gene de özüne ne derece yaklaşılabilir ki?'' (SAYFA:36)<br />
<br />
''İnsan,başkalarını aldatmadan önce kendini aldatmayı bilmeli.Söylesene Zemberekkuşu.cesur olanlardan mısın sen?''(SAYFA:79)<br />
<br />
''Acı çekmek,hayattaki en büyük haksızlıktır.''(SAYFA:112)<br />
<br />
''Anladığım tek bir şey vardu:insan büyüdükçe acılar da artıyordu.''(SAYFA:113)<br />
<br />
''Ağlamak ya da yakınmak,acıyı hiçbir zaman hafifletmez,tam tersine büsbütün acınacak bir durum yaratır.''(SAYFA:113) <br />
<br />
<br />
<br />kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-78485616482994633832012-07-19T11:07:00.001-07:002012-07-19T11:07:08.893-07:00KRALLARIN ÇARPIŞMASI KISIM1 VE KISIM 2-GEORGE R.R. MARTIN<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGehDiL3xBYJpLqjS6E8y859IdkwEMS5jlCz1cdzXEoe5tMgvylCIXlhn9U7wtla52GTD8WU768VdnwSJoBUTzG1Ri3aWW-xRUF7z-7xj_atKuXReGH19kUgjKXLClCfsABxiISgICaxQ/s1600/KRALLARIN+%C3%87ARPI%C5%9EMASI+KISIM+1.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGehDiL3xBYJpLqjS6E8y859IdkwEMS5jlCz1cdzXEoe5tMgvylCIXlhn9U7wtla52GTD8WU768VdnwSJoBUTzG1Ri3aWW-xRUF7z-7xj_atKuXReGH19kUgjKXLClCfsABxiISgICaxQ/s320/KRALLARIN+%C3%87ARPI%C5%9EMASI+KISIM+1.jpg" width="207" /></a>Biliyorum haddinden fazla uzun sürdü bu sefer kitaplarımı bitirmem ama inanın aksilikler,olumsuzluklar bir türlü bu ara peşimi bırakmadı resmen ve dolası ile bende verimli bir şekilde okuyamadım kitaplarımı bu gecikme için hepinizden özür dilerim canlarım söz bir daha olmaz:)<br />
<br />
Şimdi gelelim kitabımıza aslında ben ilk önce kitabı okur dizisi yada filmibi o şekilde izlerdim ama sevgili ağabeyim bu sefer tam tersini yapmamı önerdi bende dinledim şikayetçi miyim bundan? Hayır değilim.Çünkü ilk kitapta diziyi izledikten sonra kitabı okuduğum için karakterlerin hepsi ile bütünleşmiş oldum ve bölüm bölüm giden kitapta hangi karakteri anlatıyorsa şıp diye o karakteri oyanayan arkadaşımız gözümün önüne geldi hareketleri,mimikleri ile dolası ile memnunum bu yöntemden de ama şimdi üçüncü sezonun kitaplarına yani KILIÇLARIN FIRTINASINA diziden önce başlayacağım bu seferde bu şekilde deneyeceğim yani eski usül:) nasılsa diziye daha bir sene var o zamana kadar okurum:) Bir sene mi off :((<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOnmI6OOCYE7hy9YeUjxLToafEEK7hzu5bDT2ytSl975FTsT7pn3XAme-vf66MzNdULgbuhuQxBSQGZAOAyW52qG8fm3bS2nA7jZ6HP1VYB7VLgZRxcxcyTFts-nQHLkEW8rl2Vz8KGeE/s1600/KRALLARIN+%C3%87ARPI%C5%9EMASI+2.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOnmI6OOCYE7hy9YeUjxLToafEEK7hzu5bDT2ytSl975FTsT7pn3XAme-vf66MzNdULgbuhuQxBSQGZAOAyW52qG8fm3bS2nA7jZ6HP1VYB7VLgZRxcxcyTFts-nQHLkEW8rl2Vz8KGeE/s320/KRALLARIN+%C3%87ARPI%C5%9EMASI+2.jpg" width="205" /></a>İlk kitabı okuduktan sonra nasıl bu kadar kitaba bağlı kalmışlar diye şaşırıp kalmış ve çok takdir etmiştim gerçekten bu seferde aynı şekilde zaten aksini beklemek olmazdı ikside orantılı gitmiş diziyi izleyenler yada kitabı okuyanlar nereden başladığını,nerede kaldığını bilirler zaten okumayanımız kalmadı artık Taht Oyunlarını hepimiz çok sevdik o yüzden kitap şöyle böyle demeyeceğim nasılsa biliyorsunuz canlarım:))<br />
<br />
Yani anladığınız üzere kitap benim için dizi bittikten sonra bir nevi ikinci tekrar gibi oldu iyi oldu :))kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-41389298040503064652012-07-12T07:26:00.000-07:002012-07-12T07:26:23.164-07:00HİÇ KEYFİM YOKEskilerden çok sevdiğim bir şarkı ile aranızdayım canlarım:<br />
<br />
Hiç keyfim yok uzun zamandır,<br />
İyiyim dersem anla yalandır,<br />
Gülümseyişim zorlamamdır...kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-79760812236303024142012-07-05T12:38:00.001-07:002013-05-11T01:56:55.510-07:00BENİ UNUTMA..<div style="text-align: center;">
Beni Unutma..Demek ne işinize yarar ki? Ne gidene yarar ne de kalana ''Beni Unutma'' demek..Giden elbette ki unutacaktır kaldı ki giden zaten unutmak için gitmemiş midir?? Onun için anlamsızdır ''Beni Unutma'' demek.Ama insanız işte alıkoyamayığız kendimizi ''Beni Unutma'' demekten..Bir temennidir aslında unutulmamak,bir beklentidir,belki de son isteğidir kalanın gidenden unutulmamak..Tıpkı idam sehpasında ki mahkum gibi kalan da unutlmamayı diler son çare olarak ama ne fayda elbette ki unutulacaktır..İnsan zihninin son çıkışıdır unutmak..</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Geride kalan ise yükünü alıp giden hayat karşısında bakıp kalmıştır korkuyordur çünkü yeni bir hayata başlamaya etrafında bunca yaşanmışlık varken başka bir dünyanın olduğunu kabullenemez ve geride kalanların anıları,nefesleri,onların bağları ile kalakalmıştır..Tek duası vardır artık kalanın Unutulmamak ama olacak iş değildir çokdan unutulmuştur artık geride kalan bitmiştir herşey,söylenecek söz kalmamıştır..Artık hiçbirinin gökyüzünde adı yazılı olmayacak,hiçbirinin toprağında yeri kalmamıştır kalanın.Oysa ki giden de suç yok mudur?Hep kalan mıdır şuclu? Hayır değildir!Her iki taraf suçludur ama giden gitmiş kalan kalmıştır artık kimin haklı kimin haksız olduğu farketmez..</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Ne yapılır peki artık bu saatten sonra kalan için?Herşeye yeni anlamlar yüklenir.Sonra ''bütün suç bendeydi''demeler başlar.Ardından ''hayır ben herşeyi yaptım kendisi kaybetti''demeler başlar.Hemen peşinden ise yeni doğan sabahlara yeni umutlar bağlanır belki arar,belki haber gelir,belki döner diye.Umutsuz yaşayamaz ya insan işte kalan da ne yapsın artık umutlarından başka sarılacağı birşeyi kalmamıştır.Ama zaman geçtikçe onuda kaybedecek anlayacaktır umut etmeden de nasıl yaşanacağını...</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
İsteyipde söyleyemediği,dillendiremediği o kadar çok şeyi vardır ki aslında anlaşılmayı bekler ama boşuna kimse söyleyemediklerini anlayacak kadar yakın değildir artık kalana.Avaz avaz söylemek istedikleri şeyler artık içinde sessiz çığlıklara dönüşecektir hiç yolu yok içinde kalacaktır söylemek istedikleri.Şüphesiz söylemek istediklerini dillendirip anlaşılmayı beklemektense,konuşmayıp kelimelerinin sessiz çığlıklara dönüşmesi onun için daha iyidir...</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Kalanın gidenden unutulmamayı dilemesi gereksiz olabilir ama ya peki kalan gideni unutsa nasıl olur?Nasılsa giden kalanı unutmayacak mı?? Gideni unutsun hayatına yeniden sıfırdan başlasın değil mi?Yanmasın içi daha önce hiç yanmadığı gibi!Unutsun o son söylediklerini!Unutsun yaşananları!Nasılsa kötü anlar iyi anları silip atmaz mı?Üç kötü anı bir iyi anıyı götürmez mi? Götürür elbet hem de öylebir götürür ki esamasi bile kalmaz!..Ama heyhat zordur işte kalanın unutulmamayı beklemesi ne kadar zorsa unutması da bir o kadar zordur...</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
''Beni Unutma'' demek hem anlamlı,hem anlamsızdır işin özü ama gidene göre değişir işte ''Beni Unutma''demek herşeyde olduğu gibi anlayana denir,denmelidir ''Beni Unutma'' diye bir çok kelime gibi boşa harcanmamalıdır anlamayanlara söyleyerek...</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Şimdi sana ''Beni Unutma'' desem bir şeye yarar mı? Herşeyi hatırlatır mı? Seni bana geri kazandırır mı? Bilmem ama ne olur ''BENİ UNUTMA...''<br />
</div>
kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-87849389110470210812012-06-15T02:13:00.003-07:002012-06-15T02:13:48.800-07:0013/06/2012Bu günü sanırım hayatım boyunca unutmam imkansız.Neden mi? Çünkü bugün ilkokul 4.sınıftan beri deyim yerindyese elinde büyüdüğüm,üzerimde çok emeği olan manevi babamı kaybetim..O sadece benim değil oturduğumuz semtteki herkesin babası,ağabeyiydi.Herkesin üzerinde çok emeği vardı.Mahallemizin bel kemiği,bilir kişisiydi.Tekin Babam hepimizin herşeyiydi.Ama gitti....<br />
<br />
Hani bazı insanlar vardır ya hayatlarımızda onlara hiç birşey olmayacak sanırız,hiç biryere gidemezler diye düşünürz,yeri gelir bizlere birşeyler olur ama onların başlarına birşey gelmez diye düşünürüz.O kişiler bizim hayatlarımızın bel kemikleridir çünkü başımıza ne gelirse gelsin onlardan yardım alacağımızı biliriz kimse aklımza gelmeden direk onlara koşarız,onların desteğini,yardımını isteriz.Kısaca onlar bizim kahramanlarımızdır.İşte Tekin Babam'da kendi babamdan sonra benim kahramanımdı,bel kemiğimdi,herşeyimdi..Ama gitti...<br />
<br />
13 Haziran günü hayat bizler için normal seyrinde devam ediyordu çok boğucu bir havanın ve buna muadil olarak felaket bir trafiğin eşliğinde evimize gelmiş her akşam olağan şeyleri tekrarlıyorduk.Ta ki saat 20:45'i gösterene kadar..Saat 20:45 civarlarında ben oturmuş kitabımı okur,annem mutfakta birşeylerle meşgul olur,ağabeyim televizyon izler ve babamda namazını kılarken evimizin kapısı hiçde hayra alamet olmayacak bir şekilde çalşmaya başladı.Tabii hepimiz anladık apartmanda ters giden birşeyler olduğunu ve kapıya koştuk.Larşımda en son görmeyi umduğum kişi vardı Tekin Babam'ın eşi Meral Teyzem onu görünce daha çok korkmaya başladım ama hepimiz birden yukarı kata koştuk.Tekin Babam her zamanki koltuğunda uzanmış yanı başında çok sevdiği köpeği Tarçın ile birlikte haberleri izliyormuş herşey olmadan önce...Tekin Babam'ı gördüğümde son bir kaç nefesini alıyordu oğlu başının ucunda kalp masajı yapmaya çalışıyor ama o panik ve korku ile başaramıyordu.Hemen babam geçti başına kalp masajını yaptı bir kere nefes aldı,sonra ikinciyi yaptı Tekin Babam bir kez daha kasıldı nefes aldı başı yukarı kalktı ve indi ama o son nefesi oldu artık gitmişti...Babam yere düz zemine indirdi tekrar,tekrar denedi ama yok hiç bir cevap alamadı gitmişti Tekin Babam...<br />
<br />
Kabullenemedik...Ben Meral Teyzem'i sakinleştirmeye çalışır bir yandan ambulansa ulaşmaya çalışır ve bir taraftanda kabul edemez halde iken,annem bizim kat ile yukarı kat arasında gidip geliyor,ağabeyimde ambulans peşinde koşturuyordu en sonunda yolda denk geldiği polis arabasından anons ettirerek ambulansa ulaşmayı başarmıştı ama ne fayda Tekin Babam gitmişti artık...Sonrasında sıradan ölene yapılması gerekiyorsa o işlemler gerçekleştirilmeye başlandı babam tarafından.Çene bağlama,bışak koyma,üstünü örtme...Hepsi o kadar acı verici işlemlerdi tarifi imkansız ama bir yandanda hayatın gerçeğiydi işte ve biz o an dört kişilik ailemizde bu gerçeği kabullenmek istemiyorduk...Biz bu haldeyken kara haber tez duyulur ya herkes haberi almış bir bir gelmeye başlamıştı...Bu arada zor ulaşılır ambulansda geldi kalp elektrosunu çektiler ne olacaksa artık ama daha sonradan zorluk çıkmasını engellermiş aksi takdirde daha bir sürü prosedürle uğraşılması gerekliymiş sanırım..Neyse gelen komuşlar arasından herkes çok yardımcı oldu sıcakda evde durmasın diye merkezimizin camiisinin morgundan yer ayarladılar sonra iyicene sardılar Tekin Babam'ı o buz gibi yere götürdüler sevdiklerinden ayrı yerde uyuması için...Giderken annem görmemi istemediği için beni engelledi ama ben sın nefesini alıp verişini gördüm daha beteri ne olabilirdi ki?...Nitekim Tekin Babam'ı alıp götürdüler işte gerçek bu...<br />
<br />
Ertesi gün asıl telaşe başladı mezarlık işlerine babam ile ağabeyim koştururken bizlerse gelenleri karşılama,hazırlıklar gibi işlerle uğraşıyorduk.Öğlen namazından sonra kaldırılacaktı Tekin Babam öğlen namazı oldu selası verildi iki kere bir sabah,bir öğlen herkes onun vefat ettiğini duyunca elinden gelenin fazlasını yapmaya razıydı zaten hiç sıkılmadan,hiç erinmeden koşturup durdu herkes.Bunu söylemem ne kadar doğru,ne kadar yalnış bilemiyorum ama Eskişehir'den gelen toplasan 10 kişiyi bulmayan akrabalarının zarardan çok hiçbir faydasını göremedik dün üstüne üstlük cenazeden sonra gideceğiz diye tutturmalarının dışında..Annemin ısrarı ile hiç olmazsa cenazeden sonra okunacak duaya kalmalarını sağladık.<br />
<br />
Ben ise bu yaşıma kadar sevdiğim insanları kaybetmediğim için bu yaşananlar karşısında hem çok şaşkın,hem çok korkmuş hem de sinirleniyordum yapılanlar karşısında ama bir şekilde Allah'ım sabrını verdi ve olanları görmemezlikten gelmeti Tekin Babam'ın hatrına herşeyin en iyisini yapmaya çalıştım sadece ben değil bütün komşularımız .Akrabaları hiçbir şeye ellerini sürmedikleri gibi bir an önce kalkıp gitmeyi istemenin dışında...Tamam kayıp onların kaybı diye düşünebilirsiniz o yüzden şoktalar hiçbir şey yapamıyorlar diye düşünebilirsiniz hiç de öyle değil efendim!Hayır hiç de öyle değil! Onların yaptıukları düpedüz hem Tekin Babam'a hem de bizlere saygısızlıktı başka birşey değil.Daha bir çok şey yatılar çünkü ama Tekin Babam'ın anısı var susmak en iyisi...<br />
<br />
Herşey olup bittikten mezarlıktan geldikten sonra Tekin Babam'ı toprağın altında yalnız başına bırakıp heldikten sonra duası okundu erkekler bizim devde toplandı camiinin hocası ikiletmeden hemen geldi öyle güzel duasını okudu ki dinlemenizi isterdim...Dualar okunduktan sonra herkes gitti,herşey bitmişti,ölen ölmüştü geride kalanlarımız ise yorgun,üzgün,şaşkındık...<br />
<br />
Tekin Babam,güzel insan,temiz yürekli,kibar,nazik, herkesin yardımına hiç düşünmeden koşan insan,mahallemizin bel kemiği,bilir kişisi,benim kahramanım gitti artık yok ölümü de sonrandan yapılması gereken prosedürlerde hiç sorunsuz tıkır tıkır işledi hiçbir şeyinde problem olmadı.Yaşarken kimseye bir zararı olmamıştı ölürken hiçbir zararı dokunmadı,kimseye bir zorluk yaşatmadı..Tam kendi tarzı olan bir şekilde aramızdan ayrıldı bu mübarek günlerde tek teselli kaynağıız bu zaten.Şimdi bütün dualarımız onunla gittiği yerde rahat etmesi,meleklerin hep yanında olması için..Seni çok seviyorum Tekin Babam yattığın yer nurla dolsun,haklarımız sana helal olsun...<br />
<br />
GÜZEL KIZIN....<br />
<br />kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-559197235859115035.post-28638721661390557722012-06-12T22:49:00.001-07:002012-06-12T22:50:32.102-07:00SAHİLDE KAFKA-HARUKİ MURAKAMİ<div style="text-align: center;">
<em>ORJİNAL ADI: UMİBE NO KAFUKA</em></div>
<div style="text-align: center;">
<em>YAZAN: HARUKİ MURAKAMİ</em></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;">
<em>JAPONCA ASLINDAN ÇEVİREN: HÜSEYİN CAN ERKİN</em></div>
<div style="text-align: center;">
<em>YAYIN EVİ: DOĞAN KİTAP/5.BASIM Aralık 2011</em></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyOj20x7RJb_yeShSAqDDws_jxCnn7XJ8LtqqGUXU9tm5KFQZ85DTvNlvFq13jSsU-9emjshtZVn3-Cld-iKY2cEIsOeBALeW4pwjHniXtwf_f2s7NxcQz1XOZrjnKaCoP4OBMs4wyJgI/s1600/sahilde+kafka.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" pca="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyOj20x7RJb_yeShSAqDDws_jxCnn7XJ8LtqqGUXU9tm5KFQZ85DTvNlvFq13jSsU-9emjshtZVn3-Cld-iKY2cEIsOeBALeW4pwjHniXtwf_f2s7NxcQz1XOZrjnKaCoP4OBMs4wyJgI/s320/sahilde+kafka.jpg" width="220" /></a></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
Biliyorum biraz uzun sürdü Sahilde Kafka ile ayrılmam ama sevmediğim düşünülmesin sakın her gün muntazam şekilde tabii ki okumalarımı sürdürdüm fakat yorgunluktan biraz daha az okuyabildim sadece hepsi bu :) Neyse gelelim kitabımıza canlarım<br />
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Sahilde Kafka benim Murakami kitapların okuduğum 5.kitabı oldu ve geriye ZEMBEREK KUŞUNUN GÜNCESİ ve 1Q84 kaldı onlarıda bir Murakami bağımlısı olarak en kısa zamanda okuyacağımdan şüpheniz olmasın.(Gerçi ne kadar bağımlısı olsamda kendisinin adını doğru teleffuz edemiyorum bir türlü rezalet:) )Ay çenem düştü tamam tamam kitabıma geliyorum:)</div>
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Sahilde Kafka ile Kafka Tamura ikiside aynı kişi aslında ama herşey bir rüyadan oluştuğu için kendiside sonradan öğreniyor Sahilde Kafka ile aynı kişi olduğunu.Kafka Tamura 15 yaşına bastığında babasının ona söylediği bir kehanet ile lanetlenir.Nedir mi bu kehanet?Kafka Tamura 15 yaşına geldiğinde babasını öldürecek kendisini 4 yaşında terk eden annesi ve ablası ile birlikte olacaktır ve bu sadece bununla sınırlı kalmayacaktır.Tamura zaten evde babası ile hiç anlaşamamaktadır kendisini sevmediğini düşünmektedir bu yüzden 15 yaşına girdiği gün evden kaçmayı planlar bu planınada kendi kafasının içinde yarattığı karga adlı bir delikanlı yardım eder kehanetlerden bahseder durur.Nitekim Kafka Tamura 15 yaşına girdiği gün evden kaçar ve asıl hikaye buradan sonra başlar...</div>
<br />
Takdir edersiniz ki buradan sonrasını anlatmaya hiç ama hiç niyetim yok canlarım nihahaha( Erol TAŞ gülüşü ) okuyun ve bundan sonrasında neler oluyormuş siz kendiniz öğrenin her seferinde diyorum Haruki MURAKAMİ okumayan kalmamalı.Anlatamıyorum neden olduğunu sanki sizlere ama okuyun kendiniz görün,kendiniz tadın ne demek istediğimi:)) <br />
<br />
ALTI ÇİZİLENLER:<br />
<br />
''Yerine göre kader dediğimiz şey,dar bir yerde sürekli yönünü değiştirerek dönüp duran bir kum fırtınasına benzer.Sen deondan kurtulmak için ayağını bastığın yeri değiştirirsin.Bunun üzerine fırtına da sana ayak uydurmak için yönünü değiştirir.Bir kez daha bastığın yeri değiştirirsin.Tekrar tekrar,sanki şafaktan hemen önce ölüm tanrısıyla yapılan uğursuz bir dans gibi,aynı şey tekrarlanıp gider.Neden dersen,o fırtına uzaklardan çıkıp gelmiş herhangi bir şeyden farklıdır da ondan.O fırtına aslında sensindir.O yüzdn yapabileceğin tek şey,teslim olup ayağını dosdoğru fırtınanın içine daldırarak,gözlerini kum girmeyecek şekilde sımsıkı kapatıp adım adım fırtınanın içinden geçmektir.Orada,muhtemelen ne güneş ne de ay,hatta ne yön ne de zaman vardır.Orada,kemikleri bile parçalayacak kadar keskin beyaz kum tanecikleri gökyüzünde dans eder.''(Sayfa:10)<br />
<br />
''Çevreme yüksek duvarlar örmüştüm;hiç kimsenin o duvarlardan içeri girmesine izin vermiyor,kendim de duvarların dışına çıkmamaya özen gösteriyordum.Böyle bir insandan kim hoşlanır ki?'' (Sayfa:15) (Benim için yazılmış sankı...)<br />
<br />
''Yüreğin ,uzun yağmurlarla taşan ırmaklara döner.Yeryüzündeki tüm işaretler o selin altında kalmış,karanlık bir yerlere sürüklenmiştir.Yağmursa,o taşan ırmağın üzerine yağmaya devam eder.Böylesi sel manzaralarını televizyon haberlerinde her görüşünde aklına geliverir.''Evet,aynen böyle,benim yüreğim de böyle işte'' dersin '' (Sayfa:17)<br />
<br />
''İnsan kaderini değil,kader insanı seçer./İnsan eksiklikleriyle değil güzellikleriyle daha büyük trajedilere sürüklenir.''(Sayfa:279)<br />
<br />
''Aşk dediğin,dünyayı yeniden inşa etmek demektir.O yüzden insana herşeyi yaptırabilir.''(Sayfa:317)<br />
<br />
''Neden birini sevmek aynı zamanda o insanı derinden yaralamakla aynı olsun ki?Yani eğer öyleyse,birini çok sevmenin ne anlamı var ki?''(Sayfa:560)<br />
<br />kitapsever Sedahttp://www.blogger.com/profile/18117483285751557496noreply@blogger.com3