22 Ağustos 2012 Çarşamba

SEVMEK VE NEFRET ETMEK?

Kilitliyiz...
Gelecek hakkında ise tahminlerimizden başka hiçbir şey yok elimizde.Her ''an'',bir film makarasındaki tek bir kare sadece.Kareler hızla geçiyor.Filmi hızla tüketiyoruz.Tükeniyor.

Ve bitiyoruz...
Güneş kızıla noyadığı gökyüzünü karanlığa gömerek her battığında biz de eksiliyoruz.Bu yüzden acele etmeliyiz.Elimizi çabuk tutmalı,hiçbir şey için beklemeyi göze almamalıyızı.Evet,acele etmeliyiz.

Düşünüyorum da;zamanın bu kavrayamadığımız basitlikteki akışı içindeki isimsiz varlıklarız sadece.Bir diğerimizin ötekine birisim vermesi hiçbir şeyi değiştirmiyor,Hepimiz isimsiziz.Kimliksiziz.Basitiz.Yapabildiğimiz çok az şey var aslında;sevmek...ve nefret etmek.

Her ikisini de çok iyi beceriyoruz.
Tüm düzenimizi bu ikisi üzerine kurmuşuz;sevmek...ve nefret etmek.Dünyadaki bütün saf acı ve katıksız neşe bu ikisinden kaynaklanıyor.Bunu biliyoruz;ancak asla kabullenmiyoruz.

Nefret ederken öldürebiliyoruz.Bu bizim için çocuk oyuncağı.İşin kötüsü bunu severken de çok rahat yapabiliyoruz.

Evet...
Severken de öldürebiliyoruz.

Peki öyleyse...merak ediyorum...
...sevmekle nefret etmek arasındaki fark nedir?

                                                                                                             (SAPLANTI SAYFA:138-139)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

değerli yorumlar