Biliyorum Gözyaşı Kapısı elimde haddinden uzun kaldı canlarım ama sakın beğenmediğim anlaşılmasın çünkü gerçekten ilk başlarda ön yargı ile yaklaştım sonradan kitaba devam ederken bunun yanlış olduğunu ve aslında okunmaya değer kitaplardan olduğunu anladım.Aslında Shantaram'ı okuyan ve beğenen bütün arkadaşlarıma bunu da tavsiye ederim.Neden mi?Çünkü okurken Shantaram'ı anımsadım hep orada ki gibi sevgi,dostluk ve kardeşlik ön planda idi.Tabii Gözyaşı Kapısın'da aile bağları ve ikiz erkek kardeşlerin yaşam öyküsü anlatılıyordu ama ben yine de bişeyler buldum belki sizde okursanız sizde bulabilirsniz..
Kitabımızın konusu rahibe Mary Joseph Praise ile başarılı bir cerrah olan Thomas Stone'ın yasak aşkı ve bunun sonucunda rahibe Mary'nin hamile kalması ile başlıyor.Rahibe Mary hamile olduğunu kimseye söyleyemiyor hatta çocuklarının babasına bile kaçıp gitmek istiyor ama çok geç kalıyor.Rahibenin hamile olduğunu kimse farketmiyor hatta yatağında ne kadar işkence çektiğini bile kendisinden sorumlu stajer doktor anlayamıyor ve herşey için çok geç oluyor.Neticede rahibe Mary doğum esnasında hayatını kaybediyor ve ikizlerin dünyaya gelmesini sağlayan Hema ve Gosh onları evlat ediniyor,büyütyor ellerinden geldiğince bakıyorlar bu sırada çocukların babası olan Thomas Stone Rahibe Mary'nın ölümü ile ortadan kayboluyor çocuklarını arayıp sormuyor.İkizlerin kendisine gönderilen bir mucize olduğuna inan Hema Endonezya'da ki Tanrıların adı olan Marıon ve Shıva adını veriyor onlara..
Günler geçiyor Marıon ve Shıva büyüyor hatta kendi evlerinde yaşayan ve ev işleri ile ilgilenen çalışanlarının kızı olan Genet'e aşık oluyor ikizlerden Marıon.İkizlerde her genç gibi ergenlik çağına erişiyorlar ve bazı şeyleri yaşamak istiyorlar ama Marıon kendisini Genet'e saklarken Shıva umursamıyor ve ne yaşamak isterse yaşıyor buna Marıon'un hayatının aşkıda dahil çünkü Genet'te beklemek istemiyor ve Shıva ile birlikte olarak Marıon'a ihanet ediyorlar bu ortaya çıkınca kızı annesi Endonezya'da bütün kızlara yaptıkları gibi Genet'i sünnet ediyor.Genet kurtuluyor fakat anne bu olanlardan pişman olduğu için intihar ediyor o andan sonra kız evden ayrılıyor hiçbir şey eskisi gibi değil artık...
Marıon ve Shıva da anne ve babası gibi doktor olmak istiyor.Shıva annesi gibi bir jinekolog,Marıon babası gibi bir cerrah olmak istiyor ve her buldukları fırsatta Missing'e gidiyorlar Missing Endonezya'da fakirlerin,evsizlerin tedavi edildiği bir hastane aslında gerçek hayatın döndüğü bir yer Missing..Marıon tıp okuluna gidip dereceler alıp başarılı diplomalı bir doktor olurken Shıva ise jinekoloji alanında bulduğu her kitabı okuyor kendisini eğitıyor ama tıp okuluna gidip eğitimine o şekilde devam etmiyor ve Shıva Endonezya da yapılan kadın sünnetine ve bununla birlikte doğan hastalıklara karşı çalışmalar başlatıp başarılı oluyor ve bunun öncülüğünü yapıyor..Marıon ve Shıva'nın babası (Aslında gerçek babası değil) olan Gosh kan kanserine yakalanıyor ve bunu ilk farkeden ikizlerden Marıon oluyor ama kimseye söylemiyor çünkü babası istemiyor günler geçiyor ve Gosh ölüyor fakat ölürken öz babalarını bulmasını onu hiçbir zaman unutmadığını ve kardeşi gibi sevdiğini onu aramamasının nedeninin eşi Hema'ya söz verdiğinden kaynakladığını anlatmasını istiyor Marıon'a söz verdiriyor ve ölüyor...
Gosh öldükten sonra Marıon tıp eğitimini tamamalamak üzere New York'a gidiyor ve Meryem Ana hastanesine stajer olarak kabul ediliyor ve birgün karaciğer konulu bir sempozyuma katılmak için Boston'a gidiyor ve sempozyumu verecek olan ünlü doktor kendi öz babası Thomas STONE dan başkası değil kader ne kadar Marıon istemesede Gosh'un isteğini gerçekleştiriyor ve baba ile oğlu bir araya getiriyor ve Marıon gerçek hikayeyi Rahibe Mary ve Thomas'ın hikayesini ilk ağızdan dinliyor ve bakış açısı değişmesede artık çokda kızgın değil kendi babasına.Marıon bütün sınavlardan geçip babası gibi Meryem Ana hastanesinde travma cerrahı oluyor aylar,yıllar geçerken hayatının aşkı bir gece kapısına geliyor ve o gece yıllardır kendisini sakladığı aşkı Genet ile birlikte oluyor aslında Genet çok hasta Hepatit B taşıyıcısı ve bu hastalık Marıon'a da geçiyor.Şimdi ise Marıon hasta hemen Hema ve Shıva'ya telgraf çekilerek durum bildiriliyor.Hastaneye geldiklerinde Marıon'un karaciğeri iflas etmiş vaziyette Shıva kendi yarısının hayatını kurtarmak için karaciğerinin bir bölümünü ona nakledilmesini istiyor nitekim ikna ediyor herkesi ve nakil işlemi zorda olsa başarı ile tamamlanıyor.Fakat sonrasında işler istenildiği gibi gitmiyor Marıon'un durumu düzelirken Shıva'nın durumu kötüye gidiyor ve beyin kanaması geçirerek ölüyor...
Shıva öldükten sonra Marıon ve Hema Meryam Ana hastanesinden ayrılıp kendi ülkelerine Endonezya'ya Missing hastanesine geri dönüyorlar..Marıon Missing de Gosh dan kalan boşluğu dolduruyor Shıva'nın başlattığı jinekolji alanında ki öncülüğü ise yeni yeni öğrenciler yürütüyor.İkizlerin babası Thomas Stone ise artık bir profesör ve nadirde olsa ameliyatlarına devam ediyor fakat oğlu Marıon ile nadirde olsa görüşmeleri devam ediyor....
Farkındayım haddinden fazla anlattım kitabı ama kendime engel olamadım umarım sizde okursunuz ve benim kadar beğenirsiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
değerli yorumlar