29 Ocak 2012 Pazar

TOL-MURAT UYURKULAK

''Ben bu topraklara yeni yasalar yayacağım, buharlaşmış şarapları geri getireceğim, kızıl bir yağmur olarak...''
Murat Uyurkulak'ı tanımıyordum ne yalan söyleyeyim şimdi okuduğum blogların bir kçaında rastladım ve ben ilk kitabı olan Tol büyük ilgi uyandırdı ve alıp denemeye karar verdim...İyi ki de denemişim...Neden mi??

Şimdi ilk başlarda benim çok sevdiğim yazarlardan biri olan Hakan Günday'a benzetsem de kesinlikle aynı değiller bu bir gerçek.Karşınızda öyle bir yazar var ki size kitabını kanlı,canlı sunuyor resmen yani karakterlerle bütünleşmenizi sağlıyor.Murat Bey'in karakterleri yaşıyor resmen diğer karakterler gibi yapay değiller sizin benim gibi yiyorlar,içiyorlar,uyuyorlar,sevişiyorlar ne biliyim yaşıyorlar yani..

Kitabın ilk başları gayet güzel gidiyordu fakat sonradan karakterler fazlalaşıp konu derinleşmeye başlayınca ortalara doğru biraz kafanız karışabilir onun için sakin bir zamanda okumanızı tavsiye ederim hatta bir iki sefer okumakta fayda var şahsen ben işlerin en yoğun olduğu dönemde Tol'u okuduğum için biraz pişmanım çünkü tam sindiremedim kitabı en müsait olduğum anda tekrar okuyup iyicene sindirip Murat Bey'in ikinci kitabı olan HAR'ı okumayı düşünüyorum...Tol Bir İntikam Romanı diye geçmekte aslında bence hem intikam hem devrim kitabı...

Kitabımız Yusuf ile Şair'in tren ile Diyarbakır yolculuğu sırasında geçmekte.Tren ilerliyor Yusuf Şair'in kendisine verdiği yeşil kaplı defteri okudukça hayatını bulmaya,kendine bir anlam kazandırmaya çalışıyor.Onlar tren ile Diyarbakır'a doğru ilerlerken ülkenin dört bir yanında darbe hareketleri gerçekleşiyor.Geçmişin intikamı alınıyor herkesden okuyucunun tahmin edemeyeceği son sayfa da ''hadi canım!'' diyeceği bir kişi tarafından..Neyse daha fazla yorumlamak istemiyorum aklımdakileri sizlere yanlış aktarırım diye endişeleniyorum onun için bir kaç alıntı yapıp bırakmak niyetindeyim..Okumalı mısınız?? Kesinlikle üstelik bir defa ile yetinmeyin derim ben...

ALTI ÇİZİLENLER:

''O kadar dev,yılmaz,yıkılmaz bir O'ydu ki o,bir zamanlar,sanırım,bana ben kadar yakındı.''


''Tanrım,söyle bana,ben daha ne yapabilirim?Herkesin darbelerle buzdan delilere döndüğü bir zamanda ayapa kalkmadım mı?Benim de kanı çekilmiş bir devrime adadığım kanatlarım,uzun,serin nefeslerim olmadı mı?Sesimi,paramparça bir devrimi devralan kardeşlerimin sesine katmadım mı? Batı'dan Doğu'ya her biri aşkla titreyen kelebekler uçurmadım mı? Beni bağışlasana,beni bağışlasana,beni bağışlasana...''

''Çözüldün ve utancından ölecek haldesin. Adın, ancak dünyanın yarısı havaya uçarsa temizlenir diye düşünüyorsun. Zaten durmadan bunu planlıyorsun. Birbirinden nafile intikam planlarıyla oyalanıyorsun. Kafana kurşunu sıkana kadar da bundan başka bir şey yapacağın yok. Geçen sene aldığın o allahlık Kırıkkale tutukluk yapmazsa tabii."
"Kısa peygamberlik hayatım sona erdi, insanlar anlamadıktan sonra bir peygamber neye yarar?"

6 yorum:

  1. sevgili seda,
    ben de merak ediyorum bu yazarı!

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Ezgi, okuman için fazla beklememeni öneririm..

    YanıtlaSil
  3. Bir Hakan Günday sever olarak, bu kitabı da okunacaklar arasına alıyorum.. :)

    YanıtlaSil
  4. Bence de almalısını:) ama uyarayım Hakan GÜNDAY ile tarzları farklı yine de beğeneceğini umuyorum:)

    YanıtlaSil
  5. sevgili kitapsever Seda,
    tamam, ön sıralara almaya çalışıcam;)
    bir de, okuyanlardan duyduğum kadarıyla, daha çok "murat menteş" tarzına benziyor sanırım?

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Ezgi, Murat Menteş hiç okuma fırsatım olmadı ne yazık ki onun için birşey söylemem yanlış olur..

    YanıtlaSil

değerli yorumlar